Defterdar İbrahim Paşa Cami

İstanbul'da Avrupa yakasında boğaz kıyısında küçük tarihi bir cami. 17. Yüzyılda Defterdar İbrahim Paşa tarafından yapılmıştır. 2.Mahmut zamanında ve 1941 yılında 2 kez onarım görmüş, 2011 yılında Mehmet Ali Aydınlar tarafından Kerem Aydınlar sevabına restore edilmiştir.

Ortaköy’le Kuruçeşme arasında, oldukça sakin ve kafa dinleyebileceğiniz bir yer. İbadete açık.Between Ortaköy and Kuruçeşme, very calm and a place where you can rest your head. Open to worship.

Türkiye'de eşi benzeri olmayan bir cami. Kesinlikle görülmeli. Denize sıfır, muhteşem bir atmosferde ibadet ediyorsunuz. Daha ötesi var mı diye soruyor insan?

Ortaköy Cami gibi deniz kenarında fakat Ortaköy kalabalığı bulunmayan turistikleşmemiş bir Cami. Manzarasına diyecek yok. Deniz seviyesinde olduğu için cadde hizasından biraz merdiven iniyorsunuz. Engelli asansörü bulunuyor.

İstanbul’da Ortaköy ile Kuruçeşme arasında, Defterdar burnunda bulunan Defterdar İbrahim Paşa Camisi, 17.yy’ın ikinci yarısında (1661) Defterdar İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, “Defterdar burnu Camisi” ve “İhmal Paşa Camisi” olarak da bilinmektedir.Cami, yol seviyesinden aşağıda, çukurda kalmıştır. Camiye merdivenli bir yoldan inilmektedir. Deniz kenarında bulunan ve fevkânî bir yapı olan Defterdar burnu Camisi’nin, biri yukarıda merdivenli yolun üzerinde, diğeri aşağıda deniz kıyısında (kıble yönünde) olan iki kapısı vardır. Cami, kargir bir yapıdır; kayıkhanelerin üstü ahşaptır.Defterdar İbrahim Paşa Camisi, tarihte farklı zamanlarda üç defa onarım görmüştür. Caminin ilk onarımı, Sultan II.Mahmud (1808-1839) devrinde 1833 yılında; ikincisi Sultan II.Abdulhamid (1886- 1905) döneminde 1885 yılında; üçüncüsü ise 1941 yılında Vakıflar İdaresi’nce yaptırılmıştır. KAYNAK: DERGİPARK .ORG (NAZİRE PAPATYA SEÇKİN )Son olarak ise 2011 yılında Mehmet Ali Aydınlar tarafından Kerem Aydınlar sevabına restore edilmiştir. Manzarası harika olan bir Camii.

Beşiktaş'taki küçük ve şirin bir yalı cami. 2011 yılında Kerem Aydınlar sevabına restore edilmiş. Cami güvenliği olan Ali abinin söylediğine göre, restore edilmeden önce metruk bir haldeymiş ve insanlar camiye girmeye çekinirmiş. Allah restore edenlerden razı olsun.Caminin önünde genişçe bir kıyısı var. Bu kıyıdan Boğaz Köprüsü'nü, Beylerbeyi Sarayı'nı ve Kuleli Askeri Lisesi'ni izleme keyfi inanılmaz.Ayrıca cami haziresinde cellatlara ait mezar taşları var sanırım, çok ilginç. İlk defa burada bir cellat mezar taşı gördüm.Hazirenin önündeki çeşme de faal. Bu tarz camilerde genelde musluk çalınır ve çeşme kullanılamaz ama burada durum böyle değil. Ve bu sevindirici.

Güzel kendi halinde bir cami daha doğrusu mescidde diye bilirim

Denize sıfır, harika manzaralı çok güzel bir camii. sadece ibadet etmek için değil, kafa dinlemek için de gelinebilecek bir yer.

Az bilinmesi çok güzel, özellikle Ramazanda boğaza karşı sakin sakin iftar yapmak çok keyifliydi. Sağolsun güvenlik görevlisi de çok yardımseverdi.