Doğanbey Köyü Tarihi Evleri

Yeni yeni keşfedilmiş havası doğası bambaşka bir yer. Sokaklarında dolaşırken bundan bir asır öncesini yaşıyorsunuz. Ulaşım kendi aracınızla olması sizin açınızdan daha iyi olur. Yada söke Doğanbey dolmuşlarını tercih edebilirsiniz. Köy içinde kafeterya var. Butik otel tarzı dinlenme yerleride mevcut. Bazı evler şahıslar tarafından satın alınmış ve mimariye uygun şekilde Restore edilmiş yada sağlamlaştırılmış. Gezerken yorulucağınızdan Doğanbey köyünden bir 5 km daha giderseniz denize sıfır mekanlarda balık keyfi yapabilir alkollü yada alkolsüz içecekler içebilirsiniz. Fotoğraf makinanızı almayı sakın ama unutmayın.

Zamanın durduğu bu köy, sessizliği, sakinliği, sadeliğinin yanında bir o kadar güzel, temiz, ihtişamlı görünüyor. Mübadele zamanı göçüp köyü terkeden rumların harabe evlerini alıp onları tarihine, dokusuna ve zevklerine göre yeniden restore eden köy sakinleri dokunun korunmasına o kadar itinalı ki bu kadar ziyaretçi alan diğer mekanlardaki gibi restoran, kafe yada hediyelik eşya tezgahı gibi faliyetler bulunmuyor aksine kimse ziyaret etmese çok daha mutlu olacaklarına eminim.

Aydın ilinin Söke ilçesine bağlı küçük, sakin, huzur dolu köyü Doğanbey’in geçmişi M.Ö 7. yüzyıla dek uzanıyor. 1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum halkının yaşam sürdüğü köy sırtını antik adıyla Mykale, günümüzdeki adıyla Dilek (Samsun) Dağları’na yaslıyor. Rumlar’dan kalan ve günümüzde yeni sahipleri tarafından restore edilen taş evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleri ile Doğanbey Köyü âdeta keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi gibi. Köyün girişinde bulunan puli cafe de karadut suyu içmeyi unutmayın

Doğanbey köyü taş evlerin farklı mimaride ortaya çıktığı çok güzel bir köy. Köyün girişine arabayı park ettiğinizde bir çırpıda gezebiliyorsunuz. Dar sokakların ve çok güzel manzaranın olduğu bir köy. Köyü kuru bir dere yatağı ikiye bölüyor diğer tarafında kalan bölümünde bir doldurulmuş hayvanların yer aldığı bir müzede de mevcut.

Bu köyde deneyimlediğiniz her bir an zihninize kazınacak ve adeta tadı damağınızda kalacak. Köyün taş sokaklarında huzur ve sessizlik içinde yürürken bir yandan bu zamanda böyle güzel bir yerin nasıl turistik mekanlarla donatılmadığına şaşırıp bir yandan da Rum mimarisinin yarattığı harika evleri izleyeceksiniz. Kedi veya köpekten korkuyorsanız bile rahatlıkla gezeceksiniz. Girişteki müzede Akdeniz Foku" ve "Yunus" da dahil olmak üzere doldurulmuş hayvanlar ve hayvan iskeletlerini hayranlıkla inceleyeceksiniz. Her bir noktasında her bir açıdan resimler çekmek/çekilmek isteyeceksiniz. Köyden ayrılırken ise köydeki huzur ve ihtişama tekrar hayran kalıp tekrar gelme planları kuracaksınız. Mutlaka öneririz. Güzel anılara sahne olabilecek bir köy...Not: Taş zeminde yürümek zor olabileceği için spor ayakkabı ve rahat kıyafetler önerilir."

Eski bir Rum Köyü. Gecelik konaklama imkanları mevcut. Soba, odun vs güzel bir gece geçirdik. Gündüz vakti köyü turladık. Köy girişinde küçük bir müze de var gezilebilir.

Eski taş evlerle dolu, doğanın içinde kurulmuş çok güzel bir köy. Geçerken bikaç saatinizi ayırmaya değecek bir yer. Yarım adanın güney kısmında milli parkının sınırında kurulmuş bu köye geldiğinizde mutlaka müzeyi ziyaret edin. Bölgedeki tüm canlılar hakkında bilgi alabilir ve iskeletlerine kadar görebilirsiniz. Tüm köyü gezdikten ve müzeye ugradıktan sonrs bir kafeye geçip manzaraya karşı bişeyler yiyip içmek inanılmaz keyifli ve huzur verici.

Tesadüfen bulduğumuz şahane bir köy ...Restorasyonu yapılmış evlerin yani sıra eski haliyle kalmis yıkılmış evler de var ..tarihin kokusu buram buram yuzunuze vuruyor ..tertemiz havasiyla sessiz sakin huzurlu bir yer ..

Nüfus mübadelesiyle Selanik göçmeni ailelerin yerleştiği, eski Rum evlerinin restore edilmesiyle mevcut dokusu daha da ortaya çıkmış, gezerken kendimi adeta bir zaman yolcusu gibi hissettiğim bir köy. Yolunuz düşerse ziyaret edebilirsiniz.