Tekeli Mehmet Paşa Cami

Tarihi kale içi ne giriş yolu üzerinde muhteşem bir kültürel ve dini mirastır. İbadetin Allaha ulaşmanın en estetik yolların dan biri.

Yenileme ve bakım sonrasında çok güzel olmuş, huzur ve huşu içerisinde bir sabah namazı veya cuma namazı için sizi bekliyor.

Kadınlara özel abdest alma yeri ve namaz kılma yeri var. Fakat namaz kılınan yerde etek yada namaz için kıyafet yok. Cami girisinde bikac parça kıyafet ve baş örtüsü koymuşlar. Oradan ihtiyaçiniza göre alabilirsiniz

Tekeli Mehmet Paşa camii Antalyanın tarihi camilerinden biridir. Saat kulesinin hemen yanı başında. Güzel bir tarihi mekan. Yapandan yaptırandan allah razi olsun

Dünyaca ünlü tarihi Kaleiçi'nde Tekeli Mehmet Paşa tarafından 1606-1616 yıllarında yaptırıldığı tahmin edilen Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nde,kubbelerinin papatyaya benzerliği dolayısıyla taş papatya" diye de anılan camide yapılan kazılarda benzersiz el yapımı altın işlemeler ortaya çıkarılmış durumda..Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde çok güzel

Antalyanin tarihi camilerinden. sehrin merkezin de yapım ili tam bilinmemekte kiliseden devşirme. 16yy dan kalma. bahcesinde, caminin içerisinde koruma altında kiliseden kalma mozaikler mevcut. 2021 yilinda restore edilerek hizmete tekrar acildi. gezilmesi,görülmesi namaz kılınması gereken yerlerden.

Restorasyondan sonra 24 Aralık 2021’de cuma namazında ibadete açıldı. Açılışa gitmiştim. Restoresi güzel olmuş, caminin zaten estetik olarak hoşuma giden bir mimarisi var. İbadethane hissiyatı veriyor. Restoreden sonra eğri olan kıblesi halının çevrilmesi ile çözülmeye çalışılmış. :)

Tatil dönüşü, yol üzerinde Yivliminare Cami'ye cuma namazını kılmak üzere planladık. Hutbeye yetiştik, ancak çıkışta gördük ki Tekeli Mehmet paşa caminde kılmışız.Yivliminare Cami'de zaten 100 metre aşağıda.Gayet ferah bir cami ve merkezi bir konuma sahip.4 asırlık tarihi olan, çok büyük olmayan bu cami, Cuma Namazında dahi dolmaması beni açıkcası üzdü.Allah sonumuzu hayır etsin.

29 Nisan 2018 burada idim.Kaleiçi’nin günümüzde Kale Kapısı olarak adlandırılan kuzey girişinde yer alan bir Osmanlı Dönemi yapısıdır. Son onarımları 19. ve. 20. yüzyıl ortalarında gerçekleşen ve tarihi tartışmalı olan yapının 17. yüzyıl gezgini Evliya Çelebi tarafından adıyla anılması nedeniyle en geç 17. yüzyıl başında inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir. Kareye yakın dikdörtgen planlı caminin doğu, batı ve güney yönlerde birer yarım kubbe ile taşınan ana kubbesi yüksek bir kasnak üzerine oturmaktadır. Yapının girişinin bulunduğu kuzey yönünde ise üç kubbe daha göze çarpmaktadır. Kuzeydeki ana giriş yanında yapının doğu ve batı cephelerinde birer girişe daha rastlanmaktadır. Caminin kuzey cephesinde ve içindeki pencerelerin sivri kemerli alınlıklarında çini panolar yer almaktadır. Minber ve mihrabı mermerden yapılan caminin mukarnaslı mihrabı büyük bir sivri kemerli niş içine alınmıştır. Kuzeybatı köşesinde kesme taştan yapılmış tek şerefeli bir minareye sahiptir.

O sicakta iceriye girdigimde temiz ve ferah havasi ile beni yeniden canlandirmisti. Gel 2 rekat kil sonra sebilden biraz su ic ve yoluna devam et yolcu :)