Hacı Ayvaz Cami

MUHTEŞEM BİR YER...Koyunpazarı, Oğuz Mahallesi, Tilkici Sokakta kuzeye doğru yükselen bir arazide  , İlkinci oğlu sokakta yer alan mescidi 827 H.(1423) tarihinde Hacı İlvaz Paşa yatırmış, 1963 yılında mahallede kurulmuş olan bir dernekte onarılmıştır.Kitabesi bulunmayan Mescidin 1402 yılında Ankara'da iken sonradan Bursa'ya giderek 1.Sultan Mehmet'in emri ile Yeşil Cami'nin İnşaatına nezaret eden Hacı İvaz Paşa tarafından yaptırıldığı zannedilmektedir. Böyle olduğu takdirde Mescidin XV.Yüzyılın başına ait olması gerekir. Hakikat halde çeşitli yerlerinde kullanılan dekorasyonu XV. Yüzyılın karakteristik örnekleridir. Bilhassa sağ duvarındaki pano üzerindeki tezyinat, Bursa'da 1419 Tarihli Yeşil Cami portalindeki, motiflerle büyük benzerlik göstermektedir.Kerpiç beden duvarları, dikdörtgen plan üzerine teşkil edilmiş olan Mescid ahşap tavanlı ve alaturka kiremitlidir. Eski Ankara Evlerini andıran eserin kuzey cephesinde beden duvarlarının uzantısı olan yap duvarlar ve bu duvarlar arasında 3 ağaç direğin taşıdığı açları kavisli yastıklarla desteklenmiş ağaç kirişleri örttüğü son Cemaat yeri bulmaktadır. Kirişlerin üzerindeki yatay tavan kirişleri ile dikey olarak konmuş kısa direkler mescidi ayrı bir güzellik katmaktadır. Dikdörtgen olan esas ibadet mekanı da ahşap tavanlı olup, orta kısımda kalın bir direkle desteklenmekte ve tavan iki bölüme ayrılmaktadır.Ahşap direk üzerine konmuş spoli bir sütün kaidesi ve kalın kiriş üzerinde bir birine paralel tavan kirişleri kenar bingileri üzerinde Kıbleye dikey gelecek şekilde döşenmiştir. Bütün kenarları çepçevre dolaşan kenar bingilerinin uçları kavisli olarak yapılmış ve kenar pervazları aşı boyalı nakışlarla süslenmiştir.Beden duvarlarından hafif çıkıntı teşkil eden Mihrabı alçıdan yapılmış olan 5 kenarlı mihrap misinin üzerine mukarnaslıdır. Kenarları burmalı bir hatla çevrilmiş olan Nişin iki köşesini altıgen kenarlı 2 sütünce süslenmiştir. Mihrap Nisinin üzeri de içi geçme motifleri ile süslenmiş ve mihrabın 3 kenarını dolaşan 3 bordürle çevrilmiştir. En dışta kitabeli bir bordürü takiben içeri doğru ikinci bordür geometrik geçmelerle süslenmiş, üçüncü bordür ise bitki ve çicek motifleri ile bezenmiştir. Mihrabın üst kenarında bir sıra palmet yer alır ki; bunlarında içleri ince kıvrık dallarla doldurulmuştur.Kuzeydeki kadınlar mahfili duvarında bulunan sekizgen kenarlı alçı panonun etrafını gene bir sıra palmet süslemektedir.Birbirine bağlanmış güllerde meydana gelmiş dar bir bordür panoyu çerçevelemekte olup orta kısım 8 köşeli ve kenarları arsaındaki üçgen sarıhları geçme hatlarla süslenmiş bulunmaktadır.Esas ibadet mekanındaki alçı kabartmalardan başka son cemaat yerinde de alçı işleri görülmektedir. Giriş kapısının solunu da 3 kenarlı ve üzeri mukarnaslı alçı mihrap ile son cemaat yerinin Batı duvarında etrafı bir bordürle çevrilmiş natüralist bitki motifleri ile süslü tezyini kemerli bir pano bulunmaktadır. Giriş kapısının sağında yer alan ve ibadet mekanına açılan birde penceresi bulunan nisin etrafı da alçı mukarnaslarla süslenmiştirKitabesi ve vakfiyesi bulunmayan mescid, taşıdığı isimden hareketle meşhur mimar Hacı İvaz Paşa'ya mal edilir.Mescidin ismi, kuruluşu ve süslemesi XV. yüzyılda yapılmış olabileceği tezini doğrulayacak niteliktedir.Caminin son cemaat yeri doğusunda, Muhammed Emin ve Kaymakam Ahmed Selim ile Ankara Müftüsü Bademlizâde Abdullah Efendinin mezarları vardır.

Küçük bir mahalle camii.

Şehrin karmaşasından inzivaya kaçış....Altı asırlık bir çınardır Ayvaz Camii.. Harikulade bir minber, yüksek sütun ve devşirme sütun başları, ve iç kısmın derin tavan yüksekliği ile sizi şehirden koparıp Anadolu'nun ücra bir kasabasının dinginliğine götürüverir...Bu sessiz mekanda namazın lezzeti de bir başka oluyor...Münzevi mekanlar her zaman tercihimdir.

Hacı Ayvaz Mescidi adıyla anılan mescidin asıl adı “Hacı İvaz”dır. XV. yüzyıl eseri olan Mescid, Altındağ Belediyesi’nin kuzeydoğusunda Basamaklı Sokak’tadır. Kuzeye doğru yükselen bir arazide inşa edilmiş, kitabesi ve vakfiyesi yoktur. Bazı kaynaklarda mimarının meşhur mimar Hacı İvaz Paşa olduğu zikredilmiştir. Dıştan sade görünümlü, küçük ahşap minareli, çatılı ve dikdörtgen planlı Mescid’in duvarları, taş temel üzerine kerpiç örgülüdür. Avlusu bulunan Mescid’in son cemaat yerinin ibadet mekanına giriş kapısının iki yanında birer mihrâbiye bulunmaktadır. Sağdaki mihrâbiyenin nişine sonradan açılan pencereden süslemeleri zarar görmüştür. Soldaki mihrâbiye nişinin ortasında geometrik geçmeli bir pano ile giriş kapısının üstünde mavi-beyaz İznik tabağı görülmektedir. Sağ duvarda zemini geometrik süslemeli büyük alçı pano bulunmaktadır. Son cemaat yerinin tavanı ahşap ve nakışlı çıtalarla süslenmiştir. Mescidin boyuna dikdörtgen planlı hariminin ahşap tavanı, kapı üstündeki alçı panosu ve süslemesi, sekiz kollu bir yıldızın ortasındaki tabak yapının tezyini sanat özelliğidir. Mescid’in özgün alçı mihrâbı tavana kadar yükselmektedir. Mihrâbın çevresinin dolaşan, yazıyla süslü silme, pencerelerin üstünde iki yana dönerek duvarlara bitişmiştir. Ahşap minberi yeni yapılmıştır. Avlusundaki haziresinde şahideli üç mezar bulunmaktadır.

Hamamönünde olan tarihi ve küçük camiidir.Girisi camla kapli olan bu camiinin abdest alma yeri temizdir.

Tarihi bir mabedde son derece iyi hissedeceksiniz..Kazan Selvi çamlar ile direkler oluşmuş tavan dahil el işlemesi harika bir yer

1423 YILINDA YAPILAN, CAMİİ İÇİNDE VE DIŞINDA İKİ ADET EL YAPIMI ÇİNİNİYİ ÇALMAK İSTEYEN HIRSIZ, BECEREMEYİP BİRİSİNİ KIRIP DİĞERİNİ BIRAKAN, MANEVİYATI RESTERASYONDAN ÖNCE ÇOK YÜKSEK OLAN BİR CAMMİİ BENİM İÇİN... O MANEVİYAT RESTERASYONDAN ÖNCEKİ AHİ ELVAN CAMİİ İÇİN DE GEÇERLİYDİ... AHİ ŞERAFETTİN (ASLAN HANE) CAMİİ DE...

Tarihi ahşap ve taş yapımı küçük şirin ve temiz bir cami bahçesi serin abdest yerleri temiz. Bahçesinde kuş sesleri ile huzrlu bir dinlenme yeri. Çevreyi gezerken ibadet ve mola için gayet uygun.

1500 lü yıllardan buyana herseye inat halen ayakta