Karakaş Cami

Cami Antalya kaleiçinde büyük Mimar Turgut Cansever tarafından Batı Anadolu Beylikler dönemi mimarisi baz alınarak 1991 yılında yapımına başlanmış ancak 2003 yılında ibadete açılmıştır

Öğle namazı için kullandım ancak şadırvanın hali içler acısıydı , çok kirli ve pisti . Kadınlar için olan Tuvaleti kullanmadım o konuda yorum yapamıyorum ama şadırvan o haldeyse tuvaleti düşünemiyorum . Caminin kadın namaz kılma yerinde etek, şal vardı .

Uğur Tanyeli, ‘Turgut Cansever: Düşünce Adamı ve Mimar' sergi dizisi kapsamında gerçekleşen söyleşilerden birinde, Turgut Cansever'in ‘kubbeyi yere koymak' olarak nitelendirdiği tasarımsal açmazlar ve mimarın Karakaş Camisi örneği üzerinden, ‘modern cami' mimarlığında genel yönelimlere ilişkin eleştirel bir açılım sağlıyor:Turgut Cansever'in Antalya'daki Karakaş Camisi dikkatten kaçmıştır; hatta bana itinayla dikkatten kaçırılmış bir yapı gibi gelir. Nedeni de şu: Düpedüz

Tarih kokan güzel bir cami. Erkenden yer kapmanız gereken bir camii çünkü dışarısı malum sıcak.

29 Nisan 2018 burada idim.Karakaş Camii, Antalya ili merkezinde Hadriyan Kapı'sının tam karşısında bulunmaktadır. Cami ilk olarak 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.1950 yılında onarım görmüş, minaresi ve ahşap kapısı korunmak suretiyle 1990 yılında tamamen yıktırılmış, 1992-2003 yılları arasında mimar Turgut Cansever'in projesine göre yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen plan üzerine kurulu olan caminin cephe duvarları küçük kırma taşlardan örülmüştür. İbadet mekanının en göze çarpan süslemesi, siyah, lacivert ve mavi renkli altıgen kaplamalardır. İbadet mekânının üst örtüsü, sekizgen bir kasnak üzerine oturan merkezi bir kubbe ve kubbenin her iki yanında ikişer küçük kubbeden oluşmaktadır. Kubbeler alaturka kiremitlerle kaplı olup üzerlerinde sekiz köşeli aydınlanma feneri bulunmaktadır. Kubbeler, birbirine sivri kemerlerle bağlı sekiz adet destek direği tarafından taşımaktadır ve bunlardan ikisi fil ayağı biçimlidir. Kubbeye geçişler modern tasarımlı Türk ücgenleriyle sağlanmıştır.

Yalan yok, benim camiler ile alakam ücretsiz içme suyu ve tuvaletten ibarettir. Suyuna dair bir bilgim yok fakat bu bölgeden geçerken kullanmak zorunda kaldığım bir tuvaleti var bu caminin. Merkezin en pis tuvaletlerinden birisidir. Bazen sırf bu pisliği görmek için bile girdiğim olur. Demir kapıdan içeri girdiğinizde sizi mağara sarkıtlarından yapılmışcasına ıslak ve kaygan bir merdiven karşılar. Her daim çamurludur. Ellerinizi bir yere değdirmeden inmek tecrübe ister. Bu aşamadan sonrası kolay. Ayak ile kilitsiz tuvalet kapısı açılır ve süreç bir şekilde tamamlanır. Bu esnada kapı üzerine yazılmış müstehcen notlara ve telefon numaralarına göz atabilirsiniz. Dinimizin önerdiğinin aksine, bu tuvaletlerde hijyene dair tek bir detay bulamazsınız. Tuvalet kağıdı, peçete, kolonya, sıvı sabun, ıslak mendil... Hiçbir şey yok. Su ve hortum ile başbaşa bir an... Kolay gelsin.

Hadriyan kapısının tam karşısında, 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen cami. Yıkılmış olan cami 2003 yılında yeniden yapılmıştır.

Muhteşem bir atmosfere sahip. Tamamen mavi ve lacivert renkleri Kütahya mı hatirlatiyor.

Tarihi değeri yuksek bir camimiz ancak sonradan yapılan eklentilerle tarihi dokusunun üstü örtülmüş sanki

Modern Türkiye Tarihinin ilk yüzyılının başı (1900) ve sonunu (1990) gören Karakaş Camiisi inançlı olun ya da olmayın dert değil kalbiniz bir inanca açıksa girip gezilmeli... İki bin yıldan da fazla bir tarihin l, Hadrian Kapısının, karşısında yer alan camii Türk üçgeni, fil ayağı, kırma ufak taş duvarlar, sekizgen kubbesi ve deniz fenerleri ile Karakaş Camii eskiye yeniyi, muhafazakar ile moderni bir arada bulunduruyor. 1990'lı yılların başında minaresi ve cümle kapısı korunarak yıkılan cami, yeniden aslına modern çizgiler eklenerek sadık bir şekilde yapılıp ibadete açılmış.