Somuncu Baba Müzesi

Severek gittiğim yerlerden birisi,Müze beni benden aldi.Tarihi hemen hemen herşey mevcud,Müze de çekim yapamadım,Yasak ,türbe içinde çekim yasak,Küçük bir çarşısı var,sayılı esnaflardan oluşan,Yemek için su kenarında Balık var

Cok temiz ve bakımlı türbe ve etrafiharika insana huzur veriyor ağaçlar dere kanyon manzara hepsi bir arada ücretsiz girişi cay bahçeleri var onun dışında oturulacak banklar ve masalarda mevcut otaraftan geçiyorsunuz mutlaka uğrayın benim zamanım azdı vaktim olsaydı dahauzun kal ak isterdim

Somuncu Baba, Şeyh Hamîdüddin Aksarâyî adıyla da bilinir. Asıl adının Abdullah olduğu anlaşılan Şeyh Hamîdüddin kaynakların pek çoğunda Kayserili diye gösterilir. Hamîdüddin Aksarâyî, Erdebil Tekkesi’nde seyrüsülûkünü tamamladıktan ve bir süre inzivâ hayatı yaşadıktan sonra şeyhinin emriyle Anadolu’ya dönüp Bursa’ya yerleşti. Bu dönemde onun eşeğiyle ormandan odun getirip bu odunlarla ekmek pişirdiği ve ekmekleri sırtına yüklenerek sokak sokak dolaşıp “somunlar, müminler!” diyerek halka dağıttığı rivayet edilir. Kendisine Etmekçi Koca veya Somuncu Baba lakabının verilmesi de bundan dolayıdır. Somuncu Baba’nın en önemli halifesi ve kendisinden sonra fikirlerinin Anadolu coğrafyasına yayılmasını sağlayan şahsiyet Akşemseddin ve Bıçakçı Ömer Dede gibi iki farklı meşrebe ve karaktere sahip şahsiyeti yetiştiren, II. Murad devri Anadolu sûfîliğine damgasını vurmuş Hacı Bayrâm-ı Velî’dir. Hacı Bayrâm-ı Velî, Bursa’da iken tanıştığı Somuncu Baba’ya intisap ederek tasavvuf yoluna girmiş, onunla birlikte Adana’ya, Dımaşk’a (Şam), Mekke’ye ve nihayet Aksaray’a gitmiş, bir süre sonra şeyhinin izniyle yaklaşık 1403-1405 yıllarında Ankara’ya yerleşmiş, vefatında (Darende) yanında bulunmuştur.

Arife günü gitmiştik ve insan seli vardı. Inanılmaz manevi ortamı olan bir mekan. Aksaray'a yolunuz düşerse mutlaka uğramalısınız.

Ücretsiz gezilebilen güzel bir müze olmuş...

Somuncu Baba zamanında ihtiyaç sahiplerine yardım eden birisi olduğu ve kimsenin kendini tanımaması ile kısaca anlatabiliriz. Zamanında fırınlar kurarak somun ekmek dağıttığı için bu şekilde tanınıyor. Kendisi tanınmak istemediği için bir çok şehirde farklı yerlerde türbesine denk gelebilirsiniz. Malatya'da bulunan türbesi ise en bilinen yer. Müzeye giriş ücretsiz ve fotoğraf çekmek yasak. Türbesinin etrafı olağanüstü. Yürüyüş yapacağınız bir çok yer var. Huzur dolu ve tertemiz korunuyor. Mutlaka ziyaret edilip, manevi duyguları yaşamalısınız.

Somuncu Baba adına yapılmış büyük bir külliyenin içinde bulunan, etnografik eşyaların sergilendiği bir mekandır. Külliye ve etrafı oldukça bakımlıdır.Tohma Kanyonu boyuca ilerlemek için buradan geçilmektedir.

Her yer çok güzel çok düzenliydi. Emeği geçen herkese teşekkürler. Gerçekten Hem külliye etrafı hem de cafeler çok güzeldi. Piknik yapılan alanlar tertemizdi. Lavabolar hem ücretsiz hem de Tertemizdi eğer ruhunuzu dinlendirmek istiyorsanız gidibileceğiniz bir yer

tabiatı çok güzel gezmenizi tavsiye ederim.Caminin yaninda müze var ayrica kanyonda yuruyus yapabilirsiniz.

Harika bir doğa + çok yüksek bir maneviyat bir arada.Huzuru yoğun bir şekilde yaşayabileceğiniz mükemmel bir yer...