Aspendos Ören Yeri

Muğla gezi güzergahında iken uğradım harikulade bir yer mutlaka gidip gezmelisiniz. Muze kart geçerli. Çocuklar yaş farketmeden ücretsiz. Otopark ücretsiz hemen yanı başında. Tarihin tiyatro sanatına şahitlik etmek ayrı bir duygu.

Tekrar elden geçirilip ilk günkü ihtişamı ile dünyaya tanıtılmasının, gelecek nesillere ve turizme çok faydası olacaktır.

Kapıda muze kartı alıp gezebileceğiniz, her köşesi tarih kokan değerli bir kültür yeri.

Türkiye'nin güzel yerlerinden biri. Kesinlikle gidilmesi gereken yerlerden. Gezilecek çok yer var. Normal bilet fiyatı 200 dü, ama eğer Türkiye'nin müzeleri uygulamasını yükleyip girerseniz 60 TL idi. 18 yaş altına ücretsiz olması da mantıklı. Biraz daha güneş olmadığı zaman giderseniz daha güzel olur. Yukarı tarafa çıkarken çok yoruluyorsunuz yanınıza su almanız iyi olur. Tarihi mekanları seviyorsanız gidin.

Tiyatro muhteşem, mermerle yapılan restorasyon feci... Çakıl taşlı patika, tiyatro dışındaki alanlara ulaşmayı zorlaştırsa da hoş bir trekking hissi yaşatıyor.

Gördüğüm en büyük tiyatroydu. Zamanında M. Kemal Atatürk'te ziyaret etmiş ve buranın asla kapanmaması gereken bi yer olduğunu söylemiş.

Müze kartınızı online olarak telefon uygulamasından önceden alın direkt içeri girersiniz. Tiyatro dışında yukarda görülecek ören yerleride var oraları da ziyaret edebilirsiniz.

Harika şekilde korunmuş mükemmel bir yapı. Her çağda ele geçirilmek istenen Aspendosun geçmişi MÖ 1200 lere dayandığı söyleniyor. O çağlarda böyle devasa yapıların yapılabilmesi o kadar inanılmaz ki insan hayran kalıyor.

Büyük bir alana yayılmış tarihi bir kent ,eserler daha düzenli hale getirilmeli ,sadece tiyatrosu onarılmış gördüğüm en guzel restore edilmiş tiyatro idi

Aspendos Ören yeri, Aspendos tiyatrosunun gölgesinde kalmasına rağmen mutlaka görülmesi gereken bir kompleks olduğunu düşünüyorum.Şehrin MÖ 10. yüzyılda Akalar tarafından kuruluyor.MÖ 6. Yüzyılda pers hakimiyetinde ve yüklü vergiler ödüyor.MÖ 5-4. yüzyıl Aspendos paraları üzerinde kentin adı “Estvediya” olarak yazışmış ve Side gibi kendi adına sikke basan bir şehirdir.Attika-Delos Deniz Birliği’ne üye olan Aspendos, MÖ 468 yılında Köprüçay Irmağı üzerinden gelen Pers donanmasının Atinalı Kimon’a yenilmesiyle öne çıkıyor.MÖ 333’te İskender, Aspendos elçilerini kabul ediyor ve Perslilere ödedikleri vergiyi kendine vermek şartıyla şehre dokunmuyor.Fakat Sillyon’u kuşatırken Aspendosluların kendisini kandırdığını anlıyor ve Sillyon kuşatmasından vaz geçiyor.Aspendos üzerine tekrar gidip onları bu kez iyice dizlerinin üzerine çökertiyor. Şehri yakıp yıkmıyor ama şartları ağırlaştırıyor yıllık vergiyi artırıyor ve 4000 at alıyor. Şehirde de bir Makedon garnizonu bırakıp gidiyor.İskender’in ölümüyle kent Helenistik krallıkların eline geçiyor ve sonra diğer kentler gibi Roma’ya bağlanıyor. Roma egemenliği sırasında 2. ve 3. yüzyılda büyük gelişme gösteriyor.Bazilikası, meclis binası ve bir şablondan çıkmış gibi dükkanları nispeten görülebilir durumda.Oldukça harap durumda stadyumu ve kilisesi de ziyaret edilebilir.Kazı çalışmaları halen devam ediyor.Şehir 12 . Yüzyılda Selçuklu hakimiyetine geçiyor.Şehir hakkında ayrıntılı bilgi almak ve görüntülerle gezmek isterseniz geziCEM görüCEM YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz.