Beyazıt Camii

Uzun yıllardır tadilatta olan 2. Beyazıt tarafından 1.506 yilindan yaptırılan Istanbulun en degerli camiilerinden, mutlaka gorulmeli

Beyazıt Camii yenilenme çalışmaları bitmiş. Çok mutlu oldum görünce. Kendimi bildim bileli restorasyondaydı ve içini merak ediyordum. Mutlaka her İstanbullunun gidip ziyaret etmesi gereken bir yer...

Kaynak: Fatih Kaymakamlığı internet sitesiBeyazıt meydanında bulunmaktadır. İstanbul'un yeniden imarında büyük bir merkez teşkil eden ve Fatih Külliyesi'nden sonra ikinci büyük külliye olan II. Bayezid Külliyesi içindeki Bayezid Camii, kendi adıyla anılan meşhur mey­danda bulunmaktadır. Camiin yapımına, kapısı üzerindeki kitabede belirtildi! gibi, H.906/M.1500 yılında başlanmış olup H.911/M.1505 yılında tamamlanmıştır.Esas cami plân olarak, dört fil ayağı üzerindeki bir orta kubbe ile, bunu destek­leyen, mihraba göre sağ ve solundaki iki yarım kubbe ve bütün bunların iki yanın­daki dörder adet yan kubbelerden oluş­maktadır. Gezinti yerinden ölçülen çapı 16.78 m. olan kubbede 20 pencere vardır ve dört köşesinden her birinde ikişer adet ol­mak üzere 8 tane ağırlık kulesi bulunmak­tadır.Camiin iç alanı 37.02 ve 37.06X36.80 m. olarak ölçülmüştür.Camiin yeşil, gri, pembe ve kırmızı granitlerden meydana gelen 20 sütun üze­rinde 24 kubbeli avlusu, 18 alt ve 18 üst ol­mak üzere 36 pencereye sahiptir.Camiin mihrap tarafında, sağda ve pencere hizasında Sultan II. Bayezid'in türbesi bulunmaktadır. Solundaki türbe ise kızı Selçuk Hatun'undur. Vakfiyede, cese­dinin şeriat hükümlerine göre, Eyüp Sultan Türbesi yakınına defnedilmesi istenmişse de oğlu Yavuz Sultan Selim, babası için bu türbeyi yaptırarak, buraya defnettirmiştir.

Bayezid Camii İstanbul'un Beyazıt semtinde Sultan II. Bayezid tarafından yaptırılmış bir cami. Osmanlı klasik dönem mimarisinin erken dönem eserleri arasında bir yapıdır. Semte dağınık bir şekilde inşa edilmiş olan külliyenin ana elemanı durumundaki parçasıdır.

Tarihi yarımadanın merkezi olan Beyazıt Meydanında bulunan Beyazıt Camii; İstanbul Üniversitesi, Sahaflar Çarşısı, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi ile çevrilidir. Sultan II. Beyazıt tarafında yaptırılan bu selahaddin camii; türbe, aşhane-imaret, sıbyan mektebi, tabhâneler, medrese, hamam ve kervansaraydan ibaret olan bir külliye camiidir. 1501 - 1506 yılları arasında yapılan camii yapımı 5 yıl sürmüştür. Sultan II. Beyazid'ın ve kızı Selçuk Sultan'nın türbeleri caminin yanında yer almaktadır. Son 7-8 yıl içinde detaylı bir restorasyon yapılmış 2022 yılında tekrar hizmete girmiştir.

istanbula aşık olmak için o kadar fazla sebep var ki ♡

Beyazıt Camii, İstanbul’un merkezî bir yeri olan beyazıt meydanında, şehrin Bizans devrindeki en büyük meydanı olan Forum Theodosiacum veya Forum Tauri’nin bir köşesinde Sultan II. Bayezid tarafından inşa ettirilmiştir. Külliye bir cami, türbe, aşhane-imaret, sıbyan mektebi, tabhâneler, medrese, hamam ve kervansaraydan ibarettir. Bütün bu yapılar Fâtih Camii ve Külliyesi’nden farklı olarak onun gibi tamamen simetrik bir esasa göre değil, fakat şehrin ortasındaki bu araziye dağınık bir biçimde yerleştirilmiştir. Cami, cümle kapısı üstünde hattat Şeyh Hamdullah tarafından celî sülüs ile yazılan Arapça kitâbesine göre 906 Zilhiccesi sonunda (Temmuz 1501) yapımına başlanmış ve 911’de (1505) tamamlanmıştır.

İstanbul'da yaptırılan ve mimarının kim olduğu muallak ta duran, bir selatin camisidir. On yıllık bir restorasyon sonucunda, iki yıl önce restorasyonu tamamlanan caminin tüm orjinal değerleri üzerindedir. Rertorasyonunu kimin yaptığını bilmiyorum, ama cami sanki yapıldığı 1506 tarihine geri dönmüş gibi. Yapanın ellerine sağlık.

Dört ayak üstüne oturulmuş 16,78m çapında bir ana kubbesi kuzey ve güneyde iki yarım kubbe ile desteklenir. Ana kubbesinde yirmi, yarım kubbelerde yedişer pencere bulunurCaminin 24 kubbeli revaklarla çevrilmiş kare biçiminde bir son cemaat avlusu bulunmaktadır. Avlu zemini mermer döşelidir ve ortasında şadırvan bulunur. Aslında üstü açık olan şadırvan, IV. Murat zamanında etrafına dikilen sekiz sütun üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülmüştür. Avlu döşemesi ve şadırvanın sütunları Bizans'tan kalma malzemenin yeniden işlenmesiyle elde edilmiştir. Avlu mermerleri arasında geniş kırmızı porfir taşı levhalar vardır.Doğusu ve batısında beşer kubbe ile örtülü iki tabhanesi (kanat) olan cami, tabhaneli (kanatlı) yapıların son örneği kabul edilir.Baştan tabhane olarak tasarlanmış bu bölümler ile cami arasındaki duvar sonradan kaldırılmış, böylece tabhaneler namaz alanına dahil edilmiştirBirer şerefeli iki taş minaresi olan caminin minareleri camiye değil, caminin iki yanındaki tabhanelere bitişiktir, bu nedenle arada 79m mesafe vardır. Renkli taşlar ve kufi yazılarla bezeli minarelerden sağ tarafta olanı özgün süslemelerini büyük ölçüde korur ancak diğeri birkaç kez onarım geçirmiş ve bezemelerini yitirerek daha sade kalmıştır. Bu nedenle sağdaki minare, “Selçukludan Osmanlı'ya geçişin İstanbul'daki tek örneği” olarak kabul edilirHarimin sağ köşesinde hünkar mahfili yer alır. 10 sütun üzerinde duran mahfile, dışarıdan bir merdiven ve kapı ile girilir. Caminin mihrap tarafında, sağda ve pencere hizasında oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış Sultan Bayezid türbesi bulunur. Yine Yavuz Sultan Selim’in yaptırdığı solundaki türbede kızı Selçuk Hatun da yatar, Koca Mustafa Reşit Paşa'nın mezarı da burada bulunmaktadır.

Dünya ile ahiretin arasında olan bir mekan huzurun olduğu insanoğlunun rabbımıza yaradanımıza acziyetimizi sunum yaptığımız cennet-ü alada cemalullah ile müşerref olmayı dünyadayken hayal ettiğimiz güzide kutsal bir mekan, inanın, gidin namaz kılmayın 10 dakika kıbleye dönüp diz çökün boynunuzu bükün okadar çok iyi gelecek ki huzuru bütün bedeninizde hissedeceksiniz.