Laodikeia Antik Kenti

Çok güzel. Çok sıcak. Bol yürümeli. Akşam üstü saatlerde gezmek daha mantıklı olabilir. Mozaikler ve cam gezi bölmeleri çok başarılı. Daha önce hiçbir antikkentte görmediğim özellikler. Nasıl olurda pamukkalenin onda biri ilgi görmez şaşırtıcı.

Bilgi:Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.M.Ö. 130/129 yılında ise bölge tamamen Roma’ya bağlanmıştır. Hıristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiştir.Kentteki büyük sanat eserlerinin MÖ 1. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Romalılar'da Laodikeia'ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır. İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir.Kaynak: WikipediaBenim deneyimim,Daha tam olarak çıkarılmamış olsa da bu haliyle bile güzel. Hierapolis'te olduğu gibi 2 tane antik tiyatro var. Birinde etkinlikler bile yapılırken biri sadece orda olduğu belli olacak şekilde duruyor. Çatılı bölüm gölge olduğu için orayı gezmek daha rahat.

Laodikeia kutsal 7 kilisenin bulunduğu antik şehirlerden biri. Kilise yer mozaikleri ve genel yapı formu ile yakın zamanda keşfedildi. Genel olarak antik şehirden geriye pek bir şey ne yazık ki kalmamış. Yine de arkeolojiye merakınız varsa yol üzerinde zaman ayırıp mutlaka ziyaret etmelisiniz, etkileneceğiniz birseyler mutlaka olacaktır.

İsminin zorluğundan dolayı muhtemelen pek bilinmiyor ama görülmeye değer bir antik kent kesinlikle. Fotoğraf çekmek için güzel manzaralar var yalnızca antik kenti gezerken gölge olmadığı için sıcak saatlere dikkat edilerek gidilmeli

Ne yazık ki bizim yerel halktan daha çok Asyalıların ilgisini görüyor.Kesinlikle gidilip görülmesi gereken bir yer gitmeden ufak internetten tarihçesini okuyup giderseniz daha iyi canlanıyor herşey

Hiçliğin ortasında bir güzel antik kent. Bir saatinizi ayırarak burayı gezebilirsiniz. Girişte pahalı bir müze kafe bulunuyor, arkasında da ücretsiz bir tuvalet. Kent ortamı çok güzel, işçilik detaylı.İpuçları:1- Suyunuzu, yiyeceğinizi yanınızda taşıyın derim.2- Müze kartınızı önceden uygulama üzerinden edinin, orada uğraşmayın.

Akşam 8'e kadar açık. Muhteşem bir yerdi. Fazla kalabalık değil. Tiyatrosu görülmeli mutlaka. Stadyum ve meclis binası için yürümeye gerek yok zira ortada bir eser yok. Kertenkele, yılan vs korkusu olanlar dikkat etmeli. Özellikle kilisenin karşısında bulunan camlı bölüm şahaneydi.

Laodikya Antik Kenti, Türkiye'nin batısında, Denizli ilinin yakınlarında yer alan tarihi bir kenttir. Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir merkez olan Laodikya, MS 1. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar hızla büyüdü ve zenginleşti. Bugün, ziyaretçilerin antik kentte birçok kalıntıyı keşfetmesine olanak tanıyan zengin bir tarihi mirasa sahiptir.Laodikya antik kenti, antik dönemde geniş bir ticaret merkeziydi ve Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki en zengin kentlerinden biriydi. Şehir, su kanalları, hamamlar, tiyatrolar ve tapınaklar gibi birçok farklı yapıya sahipti. Antik kentin bir diğer özelliği ise, şehrin ünlü kilisesine ev sahipliği yapmasıdır. Laodikya Kilisesi, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yer tutar.Antik kentteki geziye, antik tiyatro ile başlayabilirsiniz. Laodikya antik tiyatrosu, yaklaşık 20 bin kişilik bir kapasiteye sahip ve etkileyici bir mimariye sahiptir. Tiyatro, görkemli bir manzaraya sahip ve günümüzde hala konserler ve diğer etkinlikler için kullanılmaktadır.Antik tiyatronun yanı sıra, antik kentte birçok farklı yapıyı da keşfedebilirsiniz. Bunlar arasında Laodikya Kilisesi, antik tiyatro, Roma Hamamı ve su kanalları yer alır. Laodikya antik kentindeki yapıların çoğu, oldukça iyi korunmuş durumdadır ve ziyaretçilerin tarihi dokuyu keşfetmelerine olanak sağlar.Antik kenti gezmek için en iyi zaman ilkbahar ve sonbahardır. Yaz aylarında oldukça sıcak olabilir, bu yüzden rahat ve hafif giysiler giymeniz önerilir. Ayrıca, suyunuzu yanınıza almayı unutmayın.

Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.Helenistik dönemde Caria ve Lydia, Roma döneminde ise Phrygia Pacatiana adıyla anılan vilayet sınırlarında bulunuyordu. Günümüzde Denizli şehrinin 6 km kuzeyinde yer almaktadır. 2013 yılında, Dünya mirası geçici listesinde yerini almıştır.Laodikeia'nın YapılarıBüyük Tiyatro: Antik kentin kuzeydoğu tarafında, Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak Roma inşa tarzında yapılmıştır. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrası oldukça sağlam durumdadır. Yaklaşık 20.000 kişiliktir.Küçük Tiyatro: Büyük tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatısında yer almaktadır. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak, Roma tarzında inşa edilmiştir. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrasında da bozulmalar mevcuttur. Yaklaşık 15.000 kişi alabilecek büyüklüktedir.Stadyum ve Gimnazyum: Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS. II.yy 'da yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina'ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.Anıtsal Çeşme: Kentin ana caddesi ile ara caddesi köşesinde yer almaktadır. Roma dönemi yapısıdır. İki cepheli olarak yapılmış havuz ve nişleri vardır. Bizans zamanında onarım görmüştür.Meclis Binası: Kentin güneybatısındadır. Dikdörtgen planlı olan anıtsal yapı, doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Ana giriş doğu cephesindedir.Zeus Tapınağı: Antik Laodikeia kentinin sütunlu caddesinin doğu kesiminde, küçük tiyatro ile Nymphaeum arasında bulunmaktadır.Büyük Kilise: Sütunlu caddenin güneyinde caddeye bitişik olarak inşa edilmiştir. Sadece taşıyıcı bölümlerinden bir kısmı ayakta kalmıştır.Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı