Kyzikos Antik Kenti

Burası Bandırma-Erdek arasında erdek istikametinde erdek şehir merkezine 7-8km mesafede 2000 yıllık bir antik şehir. Kazı çalışmaları Türk Tarih Kurumu tarafında desteklenen bir sit alanı. Ancak diyerek başlıyorum cümleye çünkü bu değerli alan, değerli yapılar çok kötü durumda. Ne bir düzenleme ne bir bilgilendirme tabelası ne düzgün bir yolu ne araç park yeri ne bir güvenliği var! Çok ama çok üzüldüm buranın haline çünkü o nadide taşların üzerinde ki muhteşem işlemeleri görseniz hayranlıkla gözleriniz parıldar. Burdan yetkililere sesleniyorum lütfen bu tarihi yeri hakettiği konuma getirin!

Tahrip edilmiş ve kıymeti bilinmeyen bir antik kent. Korunması gerekirdi. Kimin gelip gittiği veya ne alıp götürdüğü bilinmiyor. En iyi buluntular alıp götürülmüş, en değerli olanları İstanbul Arkeoloji müzesine diğerleri de Bandırmadaki müzeye götürülmüş yani burada da Tapınağın kalıntıları kalmış, birkaç sütun parçaları var.ayrıca giriş belli bile değil, böyle bir tarihi mekan yabancılar da olsaydı çok fazla ilgi görürdü. Giriş kısmında ki evleri başka bir yere kaldırmak ve araç park yeri mesafeli bir yerde sosyal tesis yapılması gerekiyor. Tanıtıcı bilgi veren görseller olmalı

Tarihi M.Ö. 8. yüzyıla dayanan Kyzikos Antik Kenti önemli bir liman kenti olmuştur. Ancak gerek depremler gerekse istilalar nedeniyle yıkıma uğramıştır. Bugün neredeyse tamamı özel mülkiyette olduğundan ve gerekli kamulaştırma işlemleri tamamlanamadığından amfitiyatro dahil olmak üzere birçok güzellik henüz toprak altındadır. Kazı çalışmaları Hadrian Tapınağı özelinde yoğunlaşmıştır. Geçmiş dönem kazı başkanı Nurettin Koçhan'ın gerek kente gerekse Tapınağa ilişkin pek çok akademik eseri bulunmaktadır.

Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan Kapıdağ Yarımadası’nın (Antik Arktonnesos) Erdek ve Bandırma Körfezleri arasında, bataklığın biraz kuzeyinde geniş bir bölgeye yayılmış olan Kyzikos, bugün 'Belkıs' ve 'Balkız' adlarıyla anılıyor.Erdek’in, 10-12 km. dışında bulunan ve büyük bir medeniyetin yaşadığı Kyzikos kentinde ilk ikamet edenlerin Dolion’lar oldukları ve şehrin kurucusunun da Kral Kyzikos olduğu biliniyor.Kyzikos ve Erdek, özellikle M.Ö. 334-30 yılları arasında Helenistik Çağ'da ve yine Roma zamanında, sanatta ve mimaride özellikle de heykeltıraş alanında erişilmez bir seviyeye ulaşmış.Kapıdağ'da çıkarılan renkli mermerleri büyük ustalıkla işleyen Kyzikoslu heykeltıraşların, o dönemde yaşamış olan birçok kral ve imparatorlara saraylar, saray süslemeleri, Tanrıları adına tapınaklar, mezar süsleri, sütun başlıkları ve su kemerleri yaptıklarını tarihi yazılardan öğrenmekteyiz.Herkesin gelmesi görmesi gereken antik bir güzellik burası. Özellikle korinth düzenindeki sütun başlığı sanırım türünün en güzellerinden biridir.Giriş ücretsiz. Herhangi bir kontrol noktası yok direkt girebiliyorsunuz.İçeriye araçla girince fazla ilerlemeyin yolu iyi değil. Hemen döner dönmez soldaki boşluğa park edebilirsiniz.

Yolu gösteren tabelalar yok. Ülkemizde değer göremeyen yerlerden birisi . Bakımsız ve başıboş bırakılıp bu kadar önemli bir kent kendi kaderine terk edilmiş. Antik kentin bir kısmı Düzler mevkiinde. Bandırma-Erdek yolunun hemen yanında. Burada tabela da var. Burayı bulmak zor değil. Ancak, antik şehrin geri kalanını bulmak bu kadar kolay değil. Amfitiyatronun kalıntılarına gitmek isteyenler için yol tarifi vereyim, çünkü Google haritalardan baktığımızda yanlış yöne götürüyor.Aşağıyapıcı'dan geçip Hamamlı'ya gidin. Hamamlı Camiini geçin. (Hamamlı köyü Osmanlı'dan kalma. Minare çok eski. İsterseniz minareyi de gezebilirsiniz.) Yol ikiye ayrılacak. Soldan devam edin. Yaklaşık 700 metre gidince solda yolun 100 metre kadar içerisinde kalacak. Ağaçlardan yerini bulmak zor. Haritalardan da yardım alabilirsiniz dediğim yere varınca. Arazi aracınız varsa 100 metre yakınına kadar rahatlıkla gidebilirsiniz. Yoksa aracınızı Hamamlı köyünde park edip yürüyerek devam edebilir ya da binek aracınızla yavaş yavaş oraya varabilirsiniz. Bu arada belirtmem gerekir ki son 100 metrelik kısım normal yol değil. Çalı çırpı ve zeytinlikler arasından geçeceksiniz. Yolun en zor kısmı bu son 100 metrelik kısım.

Keske bakim yapılsa bu kadar muhteşem yer bakımsız halde

Yol üstü denk geliyorsa görülebilir...

Fazla bilinmiyor olması ve hak ettiği değeri görmemesi onun güzelliğinden birşey almıyor. Bir kere gezerken alan çok geniş muhteşem bir doğa doğanın her tonu. Deniz seyrine doyum olmaz. Tarih, doğa, deniz ve arkeoloji ile dolu güzel bir haftasonu geçirmek istiyorsanız mutlaka ziyaret edin. Kazı halan devam ediyor. Yeni açılan kazı alanları mevcut. Kazı bittiğinde Dünyanın en büyük 2 yada 3 cü antik kenti olacağı söylenmektedir

İçeride sanat tarihi meraklıları için çok güzel eserler mevcut ancak bu eserleri farketmek oldukça zor. Çünkü burada herhangi bir düzenlenme yapılmamış veya eğer yapılmışsa da düzenleme bozulmuş. Gittiğimizde herhangi bir görevli yoktu. Çevre düzenlemesi yok.Terk edilmiş bir antik. Böyle bir yer yurtdışında olsa buradan çok faydalanırlardı ancak bizde maalesef bırakın faydalanmayı bakımını yapmayı dahi ihmal ediyoruz. Umarım bakanlık bir gün burayı düzenler ve antik kent gezdiğimizi hissederiz.