Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi

Maneviyatın yüksek olduğu Unesco dünya mirasinda bulanan bir yer. Kahveci baba mezarının yerle beraber olması dikkat çekici. Yoğun bir ziyaret var. Türbe girişi bundan dolayı biraz kokuyor.

Hava şartlarından dolayı Kapadokya' da balon seyri gerçekleştirememiş olsak da tarihimizle ilgili çok önemli detayları barındıran Hacı Bektaşi Veli Türbesini görme fırsatımız oldu. Hacı Bektaşi Veli Türbesi sadece tarihsel bir yapı olarak değil, aynı zamanda günümüzde Bektaşiliğin dünyaya yayılmaya başladığı merkez olması açısından da oldukça önem taşımaktadır. Hacı Bektaşi Veli Türbesi mimarisi dünyada benimsenmiş olan bu inancın sembolleri ile şekillenmiştir.

Evliyanın büyüklerinden Peygamberimizin soyundan gelen Hacı Bektaş Veli nin yaşadığı ve kabrinin bulunduğu bu yeri mutlaka görmelisiniz.

Herkes gidip görmesi gereken yerler 3 kere gittim ben turlar götürüyor Alışveriş içinde etrafındaki yerler uygun

Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı güzel ülkemizde mutlaka görülmesi gereken bir yer.Bektaşiliği gerçek anlamda yansıtan bir nokta.Ziyaret sırasında sandukaların üzerlerine para bırakıp dua edilmesi garip geldi. Sandukalara sarılarak öperek dua ediyordu insanlar. Bu bir ritüel olabilir bilmiyorum ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum. O yüzden garip geldi.Çevrede hediyelik eşyalar satan yerler var. Tamamı bektaşilik ve aleviliği yansıtan hediyelikler.

Muhtesem bir enerji var. gidip dua edin cikarken cok iyi hissediyorsunuz. Dua ettim cok ve cikarken kus gibi hafif hissettim kendimiGiris ucretsiz. Mezarlarin oldugu turbe kisminda orada yatanlara saygidan resim cekilmiyor.otoparkin karsindaki tuvalete gitmeyin cok bakimsiz. muzenin girisine yakin temiz tuvalet var ona gidin.

Maneviyatı çok yüksek bir yer insanın içi huzur doluyor herkese tavsiye ederim muhakkak gelin..Bizi rahatsız eden 2 durumu sizler için paylaşacağım kalacak yer ve yemek için 2 yer tavsiyesinde bulunacağım1-saçını bıyığını boyayan ve ben dedeyim diyen insanlara inanmayın müze önünde gezerken ben can dedeyim diyen biri geldi buraya ilk defa geliyorsunuz kurban kesmeniz şart diye konuşmaya başladı ve kendisinin kurbanlık hayvan sattığını söyledi fiyatlar çok yüksekmiş kurban olmasa bile 3 horoz kesip bana verin durumu çok kötü olan bir aile var dedi ve bize musallat oldu..sonra kalacak yeriniz yoksa sizi burda çok uygun bir yer var diye hünkar otel diye bir pansiyona götürdü gecelik 2 yetişkin ve 3 çocuk için gittiğimiz yerde 850 tl fiyat istediler GARİP DEDE CEM EVİNE gittik orda gecelik 150 tl bir ödeme yaptık ve çocuklardan bir ücret almadılar Bu şekilde sahtekarlar her yerde dikkat edin kimseye güvenmeyin...kurban yapma gibi bir miyetini de varsa kendi memleketinizde bildiğiniz yerlere kendi eliniz ile yapınızHak kabul etsin...Yemek ve kahvaltı yapacağınız hakikaten cana yakın bir yer sizlere tavsiye edeyim CAN BABA KÖFTE salonu var müzenin yan tarafında fiyatları uygun ve çoktemiz bir yer ve çok samimiler..

Nevşehir e gelip Kapadokya bölgesinde gezip Hacı Bektaş Veli Türbesini ve türbenin içinde bulunduğu külliyeyi görmeden dönmek çok büyük bir kayıptır bence Hacı Bektaş Veli Anadolu’nun en önemli tasavvuf önderlerindendir.Hacı Bektaş Veli, bölgeye 13. yüzyılda Horasan’dan gelmiş. 1071 Malazgirt Savaşı ile bölgede etkili olan Selçuklular ne Hristiyan ne de Ermenilerin inancına karşı çıkmayan, hatta kiliseleri yaptıkları yardımlarla kalkındıran bir yönetim sergilemiş. Müslümanlığı yaymak için ise farklı bir yöntem uygulayarak adeta bir Hristiyanlık merkezi olan bölgeye Müslüman alimleri yerleştirmiş. Bu Müslüman alimlerden biri olan Mevlana Kapadokya’nın güneybatısında, Hacı Bektaş Veli ise kuzeybatısında öğretilerinin merkezlerini oluşturmuş. Yani dünyaya hoşgörü felsefesini yayan yer de aslında Kapadokya olmuş. Selçuklulardan sonra Hristiyanlığın ve Müslümanlığın böylesine iç içe görüldüğü bir dönem de bir daha hiç olmamış.Hacı Bektaş Veli Türbesi sadece ebedi istirahatgah değil, aynı zamanda bir ‘Pir Evi’ ve diğer pirlerin hikayeleriyle de bezenmiş farklı yapılar ile 3 ana bölüme ayrılmış Hacı Bektaş Müzesi’nden oluşuyor. Dergahın ve türbenin içinde bulunduğu külliye 1964 yılında müzeye dönüştürülmüş. Etnografya müzesi gibi düzenlenmiş külliyede sadece mimari ve sanatı değil, aynı zamanda Bektaşilerin günlük yaşamında kullandıkları eşyaları, hat örneklerini, el yazmalarını görebiliyorsunuz.

Bayramın birinci günü geldik biraz kalabalık oluyor ama gezilmesi görülmesi gereken bir yer giriş ücretsiz bayramın ilk günü saat 13.00 da açılıyor..

Çok farklı ve huzurlu bir ortamı vardı.Kesinlikle gidilmeli.Otopark sıkıntısı yok yol kenarına park ediyorsunuz. Girişte çeşme var suyu güzeldi.Ortalama 1 saat zaman harcarsınız