Garipçe Kalesi

Restorasyon da olduğu için girişler kapalı, Denizi izlemek istiyorsunuz Jendermeler yasak diyor, Arabayı bırakıyorsunuz sokaktan para isteyen değnekçi balıkçı işletmenin vasat çalışanı yanınıza gelip bu tarafa çekin diyor (Yolun tamamını sahiplenmişler) ancak bir mekana oturup manzarayı izleyebiliyorsunuz , eskiden sık gittiğimiz bir yerdi uzun zamandır gitmiyorduk, o zamanlar keşif edilmediği için elbette daha temizdi ve özgürce gezebiliyorduk şimdi ise her yer insan ve araba kaynıyor. Adım attığınız her yeri işletmeler esir almış vaziyette. Birdaha da gideceğimi sanmıyorum.

Sultan III. Mustafa tarafından 1757-1774 yıllarında yaptırılmıştır. Antik Çağ'da Lykion Limen (Likyalıların Limanı) adı verilen koyda kayalıklar üzerine inşa edilen kale, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bir süre kullanılmıştır. Kalenin dökülen bölümleri betonarme malzemeyle yenilenmiştir.Boğaz’ın en kuzeyinde yer alan ve geçim kaynağı olarak balıkçılığın ön plana çıktığı Garipçe’nin isminin ise eski zamanlarda Gyropolis (Akbabalar Şehri) olduğu biliniyor. Ayrıca bir efsaneye göre acımasız rüzgâr tanrısının damadı olan kralın sarayı buradaydı ve oğullarıyla birlikte Gyropolis’i her türlü tehlikeden koruyorlardı. Bir başka rivayete göre ise Garipçe’nin isminin Rumeli Feneri’ne olan yakınlığından ötürü “oldukça yakın” anlamındaki “Karibce”nin değişerek günümüze Garipçe olarak geldiği biliniyor.

Kapalıydı restore ediliyor.garipçe biraz pahalı heryer otopark mafyası.işletmelerle çalışıyorlar.gidip gezip dönülmesini,oraya oara kazandırılmamasını öneriyorum.aşırı pahalı ve deniz lağım kokuyor ama manzara güzel.

Güzel bir manzaraya sahip küçük bir kale. Günümüze kadar kalıntılarının kalmış olduğunu görmek çok güzel. Fakat eğitilemez insanımızın tarihe ve doğaya nasıl zarar verebileceğini gittiğinizde bir kez daha fark edeceksiniz. Gezdikleri, gördükleri yere çöplerini bırakarak, yazılar yazarak, tuvaletlerini yaparak adeta imzalarını bırakan lanet insanlarımız olmasa inanın çöller bile rüya gibi gelir bize. 3 yıldızı kalenin hatırına hala inanmak istediğimiz insanlarımıza veriyorum kaleye değil.

İstanbulda denize girebileceğiniz sakin yerlerden birisi.

İstanbulda muhtemelen gizli biryer kalmamıştır burası da oralardan bir yer. Çok güzel doğası var ikindi vakti gidilmesi bence çok daha uygun olur. Hem manzara güzel hem de o serin esinti çok hoşunuza gidecektir. Jandarmanın ikazlarına rağmen tarihi kale içinde alkol içilmesi ve yerde kırmızı tuborg şişelerinin olması çok kötü bir durum.

Gerçekten inanılmaz güzel bir manzarası var. Havası ayrı bir güzel. Çok ferah sakin. Ancak hiç bir şekilde düzenleme yapılamamış çok bakımsız durumda. Oturacak bir alan yok. Kendi sandalyenizi ve yiyeceklerinizi götürerek manzaraya karşı güzel vakit geçirebilirsiniz.

Yazın ve kışın çok soğuk olan bir yerdir hep rüzgâr var sürekli tadilat var çok tavsiye etmem denizin görüntü alanı yok

Garipce kalesi restarasyonda oldugu için gezemedik. Koyün hakim bir tepesinde bogaza hakim bir yerde yer alıyor.