Madam Marta Koyu

Adanın en güzel koylarından, geçmişe göre biraz değişmiş taş çakıl dökülmüş sahile. Biraz bakımsız ve yosun kokusu hakim. İnsanlar çöplerini bırakmazsa çok daha güzel olacak :)

Şans eseri bulduğumuz Madam Marta Koyu diye tahmin ettiğim yer, yanılıyorsam yazın lütfen.Denizi hakkında bir şey diyemem ortamı, manzarası kedicikleriyle huzur doluydu.

Rahatsız eden mülteci kitle yoktu. Ama ilerleyen günlerde ne olur bilemem. Şezlong 100tl şemsiye 50tl idi. Denizi çok taşlıydı kıyı kesimde ise bazı bölgeler taşlı bazıları kumluydu. Yosun birazcık fazlaydı ama ara ara birkaç insan gelip yosunları topladılar.

Kesinlikle gitmemeniz gereken bir yer deniz berrak fakat pislik içinde bol bol yosun ve denizanası var terlikle bile yürünmeyecek kadar taşlı ayaklarımız hep yara çizik içinde kaldı şezlong fiyatları 100 den başlıyor tuvaletler rezil durumda kapıyı açmamla kapatmam bir oldu parasını verin daha iyi yere gidin en azından keyif alırsınız

Cennet yolu sokak ile köknar sokağın kesişiminde, köknar sokakta göreceğiniz elle yapılma bir yönlendirme tabelasıyla gösterilen, patika ve biraz aşınmış bir merdivenli yol ile koya ücretsiz giriş yapılıyor. İstediğiniz yere havlunuzu ya da geceleme olmayacak şekilde (kamp yasak) çadırınızı atarsınız. Şezlong ve şemsiye kiralayan işletme mevcut, bu işletme ayrıca wc, duş, kabin imkanı da sunuyor ama wc pek temiz değil, duş/kabin derme çatma. Plaji çakıl bile denemez, büyük taşlardan (demiryollarındaki balast taşı gibi) oluşuyor, deniz tabani da öyle. Bu nedenle deniz ayakkabısı şart. Denizi yosunlu ve hatta biraz denizanalı olsa da, oldukça berrak. Konum olarak karşınızda bostancı/kartal vs görmediğinizden istanbul'dan uzaklaşma hissi sağlıyor.

Koya ulaşmak için iskeleden 20 - 25 dakika yürümek gerekiyor. Koya inmek için ise iki yol var, ikisi de dik patikalar. Oralardan aşağıya inmek zorundasınız.Ekim ayının sonu olmasına rağmen deniz girilebilir sıcaklıktaydı. Sahil çakıl ve deniz kabuklu. Beklentinizi çok yüksek tutmamalısınız. Kendi halinde salaş bir yer burası.Ayrıca diğer yorumlarda belirtildiği gibi pis, çok yosunlu ve denizanası dolu bir denizi yok. Eğer imkanınız varsa hafta içi gitmenizi tavsiye ederim, daha sakin ve kafa dinlemelik oluyor.

Biz kamp sandalyelerimizi kapıp geldik. Şezlong ya da şemsiye kiralamadık. Çok kalabalık değildi. Denizi yosunlu ve taşlar büyüktü. Denize girmek için deniz ayakkabısı şart. Onun dışında manzarası ortamı huzurlu bir yer.

1 puanı denizin çakıllı olmasindan kiriyorumAnlatmaya başlıyorumAdada 2.5-3 gün kamp yaptık,eksiklikler olsa da keyifliydi.Başliyorum...Öncelikle biz adaya Bostancı dan geldik ,vapurdan inince hiç sapmadan sağdan gidin 20 dklik manzaralı bir yol.Yolun sonuna doğru küçük bir eğim var!! Tabeladan sonra aşağıya doğru bir merdiven .Denizi iyi değildi çakıllae, biraz müsilaj,yosun fakat 5-10dk gir çık yapılabilir.Sahile inince birkaç yamyam goruceksiniz ,binbir takla atarak sizden ücret almaya çalışacaklar(50tl kişi başı günlükduş

Deniz bu Koyda daha sakin fakat yerler çakıl taşı gibi neyseki sezlong var fiyat hakkında bilgim yok. Güneşin batışınıda burdan izleyebilirsiniz bakir bir alan diyebiliriz. Burası halka açık bir işletme görmedim çantasını alan gelmıs isteyen sezlong kıralamıs

“Bir gün doğup büyüdüğüm topraklardan ayrılmak zorunda kalsaydım, vatan diye en çok yüreğim sızlayarak özleyeceğim yer Burgazada olurdu.” Burgaz’ı vatanı gibi gören Sait Faik’in (1906-1954) adası olarak da bilinen Burgazada’ya anlam katan bir diğer isim imiş yaşadığı çağın -sıra dışı kadını olan- Madam Marta (1920-198-).Seneler önce hakkında hazırlanmış bir dijital sanat eserini görüp, hayatını araştırmıştım. Eşiyle beraber adaya yerleştikten sonra Adalı olan Marta, rengarenk giyinen, takılar yapan, zamanının çoğunu koyda ve denizde geçiren, sofralar kuran neşe dolu bir kadın imiş. Ancak bir gün artık hakkında yapılan dedikodulara ve kötü söylemlere dayanamayıp, “artık rahat edersiniz” notu bıraktıktan sonra aynı koyda intihar etmiş. Zamanla koyun adı değişmiş ve Madam Marta olmuş.İstanbul’a hem çok yakın, hem de şehirden uzak olan koy, 1.derece sit alanı olduğu halde özelleştiriliyor. Sahiline moloz dökülmüş, kayalıklı bir deniz. Akşam üzeri ve yaz sezonu başlamadan daha temiz oluyor. Deniz gözlüğü ve ayakkabısı ile daha konforlu bir deniz keyfi yapılabilir. Doğada vakit geçirmek ve uysal kedileri sevmek için çok güzel bir yer. “LÜTFEN SAHİLİ ÇÖPSÜZ SAĞOL”*Bostancı’dan şehir hatları vapuru ile Kınalıada’dan sonraki ada olan Burgazada’ya 15-20 dk içinde varılıyor. İstanbulkart ile 2023 tam bilet fiyatı 28,27; öğrenci 19,79. Prenstur ya da Mavi Marmara motor seferlerinde de İstanbulkart geçerli. Gişeden bilet alınır ise 50 TL.