Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Ümraniye Girişi

Gökyiğit çifti nurlar içinde yatsınlar , İstanbul a harika bir eser bıraktılar. Özellikle Nisan ayında Sakura ve yapraksız manolya ları görmeye mutlaka gidin ve gitmişken piknik yapın ,harika mesire alanları var (piknik için erken gitmekte fayda var) , içirde kafeterya veya büfe tarzı bir yer yok , içecek ve atıştırmalık yanınızda olsun , alan çok büyük .

Oldukça güzel bir bahçe, oldukça çeşitli bitkiler ve bilgilendirici açıklamalar bulunduruyor. Bu kadar zengin bir bahçeyi otoban kavşağı yerine şehir içerisinde de görebilmek çok iyi olurdu ama olsun bizim de rezidanslarımız ve avmlerimiz var. İstanbul'da gittiğim en güzel yerlerden biriydi. Şehrin içinde hasret kaldığımız yeşili bulabileceğiniz çok az sayıdaki yerlerden biri. Eğer toplu taşıma kullanıyorsanız ulaşımı uğraştırıyor malesef uzun sürebiliyor geldiğiniz yere bağlı olarak. Vakit geçirilebilecek güzel bir yer gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. İstanbul hakkında bir eleştiri yapacak olursam, Avrupa'nın en ücra kenti bile mütevazı bir düzene sahip şehirlerdir, içlerinde yeşil alan nüfus ve bina dengesini başarılı bir şekilde sağlamışlardır. İstanbul ise Avrupa'ya kıyasla çöplükten öte bir yer olamaz. Koskoca anadolu yakasının güney kesimindeki yeşil alanlar mezarlıklar ve bu muhteşem bahçe. Gerçekten bu projeyi hayata geçirenlere şükranlarımı sunuyorum. Gelecek adına tek temennim ise daha fazla yeşil alandan ziyade şehrin kuzey ormanlarının tahribatının durmasıdır.

Öncelikle giriş ücreti yok. Piknik alanı mevcut. Ada ada yapmıslar potanik bahçesini. Ve kocaman dışarıdan küçük gelebilir ben öyle düsünmüstüm. Yıllardır neden gitmedim diyorum kesinlikle gidilmesi gereken bir yeşil alan..

Şehrin ortasında devasa bir çiçek bahçesi.Her mevsim başka bir çiçeğin gelişimini izlemek muthis bir terapi .Ağaçları kuşları seyretmek için ideal mekan. Balıklar kazlar ,ördekler eşliğinde piknik yapabilir sonra da bitki çeşitliliğini keşfe çıkabilirsiniz.

Haftasonu ziyaret ettik gerçekten çok güzel düşünülmüş bir botanik bahçe, Mart ayındaki ziyaretimde sakuralar açmıştı ve fotojenik bir görüntü vardı. Bir çok bitki türü mevcut geniş bir alana yayılmış dinlenme ve yanınızda getireceğiniz yiyecekleri yemek için masalar mevcut. Neden 2 puan kırdım Google haritalar ile giderseniz yanlış yere yönlendiriyor ve 6-7 km daha yol gitmenize sebep oluyor ve çok karışık size tavsiyem Şenol güneş bulvarını işaretleyin tam önüne gideceksiniz. Bir diğer olumsuz tarafı pazar öğlene kalırsanız en az 20dk otopark sırası beklersiniz araç çıkmadan içeri araç almıyorlar.

Harika, İstanbul'un ortasında gerçek üstü bir vaha, mükemmel bir yer. Başta Gökyiğit ailesi olmak üzere emeği geçenlere saygı ve minnet duydum. Sabah erken saatlerde gidilmezse otopark sorun olabilir. Araçla giriş Şenol Güneş Bulvarı üzerinde. Giriş ücreti yok. Evcil hayvan alınmıyor. Bisiklet, kaykay vb araç kullanımı yasak. Pazartesi günleri kapalı. İçeride piknik yapamıyorsunuz ama belirlenmiş alanlarda getirdiğiniz yiyecekleri ve içecekleri tükebiliyorsunuz. Bu amaç için ayrılmış piknik alanında çok sayıda banklar da mevcut. Çeşitli yerlerde wc mevcut ve tertemizdi. İçerisi tam bir botanik bahçesi. Tropikalden çöle geniş bir iklim kuşağında yetişen çok çeşit bitkiye ev sahipliği yapıyor. Peyzaj düzenlemesi çok güzel ve başarılı. Lale zamanıydı envai lale çeşidi bir o kadar fulya, zerrin, şebboy ve nice soğanlı çiçekleri ile rengarenk bir ortam ve tabiki nisan ayında sakuralar görsel şölen yaşattı bize. Sanırım her mevsim de gelinip ayrı bir şölen yaşayabiliriz. Çok bakımlı tertemiz bir alan, En az 3 saat ama istenirse daha fazla da zamanı sıkılmadan geçirmek mümkün.

Fırsat buldukça uzun yürüyüşler yaptığım ve her seferinde ilkkez goruyormus gibi beni fazla büyüleyen bir bahçe burası.ilmek ilmek işlenmiş,ciddi emekler verilmiş bir sanat eseri ortaya çıkmış ve tertemiz bir ortam oluşturulmuş.. oncelikle bagisci aileye ve emeği geçen herkesin eline yüreğine sağlık. Aşık olunacak bir tabiat harikası.

Tam Japon Salkım Sakura’ların açma sezonu.İstanbul’da bir otobanın içinde sizleri gerçekten şaşırtacak ve başka bir dünyaya taşıyacak cennetten bir botanik bahçesi.İstanbul ve yurdumuzun genelinde böyle yerlerin katlanarak artması dileğimle.Dinlenmek ve yürüş yapmak için harika bir yer.

Yolların arasında, hiç alakasız bir yerde diyeceğiniz bir botanik bahçesi. Aslında bu özelliği ona saklı bahçe havası vermiş. Ancak en güzel özelliği ise dikili olan bitkilerin isimlerinin hem Türkçesinin hem de biyolojik adlandırmasının yazması. Bu isimlendirme, özellikle botanik sevdalısı insanların ilgisini daha çok çekiyor.Bütün bunların dışında en azından benim için en önemlisi, bu bahçede bulunan kaktüs çeşitliliği. Anadolu Yakası'nın göbeğinde kaktüs hobicilerinin her zaman göremeyeceği nadir kaktüs türleri yetiştirilmekte [Astrophtyum (papaz takkesi), ferocactus, farklı aloe türleri, echinocactus, stapelia vb.].İstanbul'da böyle kaktüsseverlerin olduğunu görmek ve bunu bir botanik bahçesine yansıtmak diğer kaktüsseverler için de heyecan verici olduğunu düşünüyorum.Sadece kaktüs de yok. Soğanlı çiçekler, çeşitli akçaağaçlar, birtakım çam çeşitleri ve dahasını gelip görebilirsiniz.Giriş ücreti yok. Park sıkıntısı yok (19 Mayıs'ta gitmiş olmama rağmen). Ayrıca sabah erkenden gelip kahvaltı da yapabilirsiniz. Ayrıca çocuklarınız için oyun alanı mevcuttur.Burayı özellikle kaktüsseverler başta olmak üzere herkese tavsiye ederim.