Kaptanpaşa Camii

Alt kapıdan giriş yaptiğınızda etkileniyirusnuz ben onu yaşadim namazı kilmak nasip boyke tarihi yerleri ziyaret etmek lazım hep

Üsküdar'ın tarihi camileri içerisinde kuytuda ve şehir kalabalığından uzak harika bir cami.Özellikle döşeme taş ile işlenmiş zemin yapısı ve caminin içerisindeki loş ambiyans merkezdeki kalabalığı size unutturup gününüzün tümünü burada geçirmeniz için birebir bir imkan sunuyorAynı zamanda bahçesinde yer alan tarihi türbeleri de ziyaret edebilir ve caminin hemen çıkışında yer alan Vav Kafe" adlı yerde dinlenebilirsiniz.Tarihine yönelik kısa bir bilgi de verecek olursak 1700 yıllarında Kaptan-ı Derya Kaymak Mustafa Paşa tarafından şu anki hali ile yaptırılmış ancak 1890 yılında çıkan bir yangın ile zedelenmiş akabinde ise restore edilerek eski haline getirilmiş.İyi bir restorasyon olduğunu söyleyebilirim şayet eski tarihi yapısı bozulmamış.Üsküdar'a gelirseniz kesinlikle uğramanızı öneririm."

İkonik merdivenleriyle dikkat çeken, dıştan bakıldığında içinin güzelliği bilinemeyen bir camidir.İlk olarak 1499 yılında Hamza Fakih Efendi tarafından mescit olarak yaptırılmış. Zamanla harap olan mescit 1728-1729 yıllarında Kaptan-ı Derya Kaymak Mustafa Paşa tarafından şimdiki hali verilmiş.Kare planlı olan cami, 16 dilimli kubbesi ve onu çevreleyen 16 penceresi ile ışık alır. Caminin içi çini ve kalem işi ile süslüdür. Çiniler, Osmanlı zamanında bir çini fabrikası olan Edirnekapı'daki Tekfur Sarayı'ında yapılmıştır. 18.yy çinilerinin en güzel örnekleridir.Cami yanmadan evvel bütünüyle çini kaplı olduğu düşünülüyor. Bugün sadece pencerelerinin hizasına kadar çini kalmış.Hesabım: @dunyamdaki_bazi_seyler

Dar sokaklar içerisinde kalmış tarihi bir cami yemyeşil merdivenleri ve küçük bir avlusu ile sizlere tarihi yaşatıyor.

içiyle ,dışıyla tarihi camimiz bahçesinde banklar var mutlaka oturun ve havasını soluyun

Cami, aynı isimle anılan semtte ve bu semtin, Kaptan Paşa Sokağı ile Aziz Mahmut Efendi Sokağı arasında ve set üzerindedir. Üsküdar ve Boğaziçi'ne bakan hakim bir durumu vardır. Her iki sokağa açılan avlu kapıları bulunmaktadı r. Aziz Mahmud Efendi Sokağı'na açılan kapısı nın sol tarafında Şehzade Seyfeddin adına yaptı rılmış 1141 (1728-29) tarihli klâsik bir çeşme vardır. İki taraşı, taş bir merdivenden üst avluya çıkılmaktadır. Tam karşıda, Kaptan Paşa Sokağı'na açılan harpuştalı kesme taş avlu kapı sı bulunmaktadır. Bu iki kapıda kitâbe yoktur. Sağ tarafta, tek katlı ahşap meşruta binası ve onun yanında abdest muslukları mahalli yer almıştır. Sol tarafta ise, Kaptan Paşa Camii vardır. Mabedin önünde, bugün ahşap olan son cemaat yeri bulunmaktadır. Bunun sol tarafı, kesme taş duvarlı olup, klâsik demir parmaklıklı iki penceresi vardır. Planı kare şeklinde olan cami tek kubbelidir. Muntazam olmayan kefeki taşından yapılmış olup alt üst pencerelerden ışık alır. Üst pencerelerine camları renkli alçı şebekeler yerleştirilmiştir. Alt pencereler klâsik demir parmaklı klı ve mermer sövelidir. Kapakları ahşaptır. Eteğinde 16 penceresi bulunan ve üzeri kurşun kaplı kubbe, sekiz yüzlü bir kasnağa oturtulmuştur. Bu kasnak, mabedin dört köşesinden yarım kubbelerle desteklenmiştir. Kıble tarafı nda cami duvarına oturtulan kubbe kasnağı, kapı yönünde iki mermer sütuna bindirilmiştir. Mermer minberi zarif ve güzeldir. Yan korkulukları şebekelidir. Vaiz kürsüsü ahşap, mihrabı ise alçı istalaktitlidir. Camiin içi, çiniler ve kalem işleri ile bezenmiştir. Çiniler, Edirnekapı civarındaki Tekfur Sarayı'nda yapılmıştır. Yanmadan evvel tamamen çini kaplı olduğu anlaşılan mabedin, bugün yalnız alt pencerelerinin üst hizasına kadar çini döşelidir. Bunlar, XVIII. yüzyıl çinilerinin en güzel örnekleridir. Fakat pek çoğu kaybolmuştur. Bugün yalnız alt bölmede çini görülmektedir.Kaynak:Üsküdar Belediyesi

Birde sabah saatinde görün manzarayı.Keşke dedirten bir cami,kıymeti daha fazla bilinse,beton yığınların arasında kalması ve ön yüz kaplaması üzücü umarım eski yapı görüntüsüne döndürülür.

Tarihi güzel ve temiz camii27.05.2023

Üsküdar Ahmet Çelebi mahallesinde bir camidir. Cami, aynı isimle anılan semtte ve bu semtin, Kaptan Paşa sokağı ile Aziz Mahmut Efendi sokağı arasında ve set üzerindedir. Üsküdar ve Boğaziçi'ne bakan hakim bir durumu vardır.Her iki sokağa açılan avlu kapıları bulunmaktadır. Aziz Mahmud Efendi sokağı'na açılan kapısı nın sol tarafında şehzade seyfeddin adına yaptırılmış 1141 (1728-29) tarihli klâsik bir çeşme vardır. İki taraşı, taş bir merdivenden üst avluya çıkılmaktadır. Tam karşıda, Kaptan Paşa Sokağı'na açılan harpuştalı kesme taş avlu kapısı bulunmaktadır. Bu iki kapıda kitâbe yoktur. Sağ tarafta, tek katlı ahşap meşruta binası ve onun yanında abdest muslukları mahalli yer almıştır. Sol tarafta ise, Kaptan Paşa camii vardır.Caminin önünde, bugün ahşap olan son cemaat yeri bulunmaktadır. Bunun sol tarafı, kesme taş duvarlı olup, klâsik demir parmaklıklı iki penceresi vardır. Planı kare şeklinde olan cami tek kubbelidir. Muntazam olmayan kefeki taşından yapılmış olup alt üst pencerelerden ışık alır.Üst pencerelerine camları renkli alçı şebekeler yerleştirilmiştir. Alt pencereler klâsik demir parmaklı klı ve mermer sövelidir. Kapakları ahşaptır. eteğinde 16 penceresi bulunan ve üzeri kurşun kaplı kubbe, sekiz yüzlü bir kasnağa oturtulmuştur. Bu kasnak, mabedin dört köşesinden yarım kubbelerle desteklenmiştir. Kıble tarafı nda cami duvarına oturtulan kubbe kasnağı, kapı yönünde iki mermer sütuna bindirilmiştir.Mermer minberi zarif ve güzeldir. Yan korkulukları şebekelidir. Vaiz kürsüsü ahşap, mihrabı ise alçı istalaktitlidir. Camiin içi, çiniler ve kalem işleri ile bezenmiştir. çiniler, edirnekapı civarındaki tekfur sarayı'nda yapılmıştır. Yanmadan evvel tamamen çini kaplı olduğu anlaşılan mabedin, bugün yalnız alt pencerelerinin üst hizasına kadar çini döşelidir. Bunlar, 18. yüzyıl çinilerinin en güzel örnekleridir fakat pek çoğu kaybolmuştur. Bugün yalnız alt bölmede çini görülmektedir.

Şirin bir Osmanlı mahalle camisi. Yürüme yolları, merdivenleri sanki 200-300 yıl öncesinde gibi hissettiriyor.