Mehmet Emin Tokadî Türbesi

Hocam;dua etmenizi istiyorum.Vefatımdan sonra kabrimde bir fatiha okuyanın vücudü cehennem ateşinde yanmasın.Elhamdülillah.Talebemiz Emin,kendisi için istediğini herkes için istiyor.Kalbi merhamet dolu,yumuşacık.İnsanların cehennem ateşinde yanmaması için çırpınıyor.Bu arzunun yerine gelmesi için dua edeyim.Lakin söyleyeceklerim vardır.Vasiyet et ki,öldükten sonra kabrini kolay bukunacak bir yere yapmasınlar viranelik bir yere defnetsinler,kimse bilmesin.Ancak nasibi olanlar dua etsinler.Allah u teala seni duası makbul edilen kullarından eylesin.Senin kabrine gelip bir kere fatiha okuyan müminlerin bedeni,cehennem ateşinde yanmasın.Seni vesile edilerek yapılan dualar makbul olsun senden kimse eli boş dönmesin.Bu hal kıyamete kadar böylece sürsün.Kufdise sirruhu

Epey kalabalıktı ona rağmen çevre temizdi , maneviyatı yüksek bir yer rabbim herkesin dualarını kabul etsin...Aksaray metrosundan inince kolaylikla gidilebilir...

İstanbul velilerinin büyüklerindendir. Zeyrek camisinin hemen alt tarafında, ziyaret sonrası sosyal tesislerde Haliç manzaralı bir gün geçirebilirsiniz.

İstanbul velilerinin büyüklerindendir. Adı Mehmed Emin b.Hasan b.Ö­mer Nakkaş Tokadî'dir. Lakabı, Cemaleddin, Künyesi Ebü'l-Emâne ve Ebu Mansur’dur. Aziz Mahmud Emevî dervişlerinden bir zatın oğludur. Hicri 1075 (m.1664) yılında Tokat'ta doğdu. 1158 (m.1745) yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri, Unkapanı'na inen cadde ile Zeyrek Yokuşu'nun kesiştiği tepe üze­rinde, Soğukkuyu Piri Paşa Medresesi kabristanındadır. Kendisini vesile ederek, kabri başında yapılan dua müstecaptır. Tanıyıp sevenler, kabrini ziyaret ederek kendisinden feyz almakta ve muradlarına ka­vuşmaktadırlar. Mehmed Emin Efendi Hazretleri, ilim tahsiline memleketinde başlayıp, bir müddet sonra 1698 yılında İstanbul'a geldi. Şeyhülislam Mirzazâde Mehmed Efendi'den uzun süre dersler alıp, çok iyi bir duruma geldi. Mekke'ye giderek Ahmed Yekdest Cüryanî Hazretleri'nden Tasavvuf ilmini öğrenip, tasavvufta talebe yetiştirecek duruma geldi. İkinci kere Hicaz seferinde Hadis âlimlerinden Ahmed Nahlî'den hadis ilmini öğrenip icazet aldı. Ayrıca İstanbul'a ilk geldiğinde, ilim tahsili sırasında hat (yazı yazma) sanatını Yedikuleli hattat Abdullah Efendi'den öğrendi. Değişik hat çeşitlerinde marifet sahibiydi. Mehmed Emin Tokadı Hazretleri, İstanbul'a ilk geldiğinde, birkaç ay Piri Paşa Medresesi'nde kaldı. Bu sırada Maşruznâmeci Ali Efendi adında bir zatın oğluna ders vermeye başladı. Daha sonra Ali Efendi'nin evinde kalmaya başla­dı. Bu sırada Şehzâdebaşı Camii'nde de talebelere dersler verdi. Tüm bunlar kısa sürede tanınmasına vesile oldu. Ali Efendi'nin 1702 yılında Edirne'ye tayini üzerine, onunla birlikte Edirne'ye gitti. Bu sırada Ali Efendi'nin oğlu vefat etti. Bunun üzerine Edirne'yi bırakıp hacca gitmeye karar verdi. Karar verdiği günün sabahı, Edirne'de, Saraçhane yakınındaki çalıştığı dairesine gitmek üzere evden çıkmıştı. Yolu meş­hur Kadiri Şeyhi Kasabzâde Muhammed Efendi Hazretleri'nin dergâhına uğra­dı. Oraya yaklaşınca, Muhammed Efendi'nin oğlu Abdülkadir Efendi'nin, dergâhın önünde beklediğini gördü. Abdülkadir Efendi yanına yaklaşıp: Babam sizi dergâhta bekliyor. Buyursun

Maneviyatı üst düzeyde olan çok büyük bir alimin e Allah dostunun bulunduğu bu türbe yoğun duygular içinde ziyaret edebileceğiniz tarihi mekan.

Bu büyük Allah dostunu bulmak nasipinde olan buluyor inanın canlar İstanbul fatih Balat Kadıköy eminönünde bir çok Allah dostlarını gezdim ama Mehmet Emin tokatı Hz lerini çok zor buldum eminönünü ve çevresini dolaştım dolaştım o sokaktan bu sokağa ötekinde bir baskasina olduğum yerde döndüm döndüm çok zor buldum nasibinde olan buluyor bu Allah dostu nu oraya gittiğimde tadilattaydi ama dışardan Kur'an okudum geriye döndüm bir kissada geçerli yüce yaradan Allah azümüşan buyurur ki insan evladı bir yere giderse orda bir Allah dostu olur onu ziyaret edip feyiz almaz o insana yazıklar olsun diye buyurmuştur aklı olan bütün cihanda ama bil hassa İstanbul da fatih te abdestsiz gezmez

Ziyaretçi mezarlığa varınca yüzünü mezarlara döndürerek Peygamberimizin dediği gibi şöyle selâm verir: “Ey müminler ve müslümanlar diyarının ahalisi

Ziyaret Etmek Herkese Nasip Olmaz. Allah cc şefaatlerine nail eylesin

İstanbul da eyüp sultan kadar bilinmiyor ama çok büyük ve çok ziyaretçisi olan bir zad . Gidip bi dua edilmeli türbe gezmeyi sevenler için çok güzel ve manevi değeri yüksek bir yer .

Rabbim nasip olanı davet ediyor mübarek 'in duası bana nasibi olanlar gelsin çok büyük bir zaattır