Tşof Kırıkkale Tesisleri

Uzun yolda mola verilecek guzel kaliteli uygun fiyatli kurumsal firma.marketi ve yemek fiyatlari uygun garsonlari guler yuzlu wc tertemiz.yemek cesitleri tatli ve icecek cesitleri bol lezzetli uygun fiyatli.Servia tepsilerindeki artik yemeklerin ocine pecete kurdan atmayin yemek artiklarini sokak hayvanlari barinaklarina veriyoruz demeleri cok ozel guzel bir davranis 4subesiyle seyahat edenlere hizmetteler bu kalite ve iyi niyetle umarim 40şubeye cikarlar

Tşof'un diğer tesislerine göre en temiz ve nezih olanı diyebilirim. Saç kavurmaları on numara. Bir de yöresel eşyalar satan bir bölümü olsa daha iyi olurdu. Malum misafirliğe gidiyoruz.

Temiz ve sade bir tesis. Gösteriş adı altında gelen yolcuyu ekonomik olarak mağdur etmiyorlar. Tuvaletler temiz ve ücretsiz. Çorbası güzeldi.

Yogun trafikten sonra bizim kurtarıcımız oldu. O kadar kalabalığa ücretsiz wc. Yine de tuvalet kağıdı vardı ve temizlik orta seviyedeydi. Emeği geçenlerin eline sağlık.

Benzin almak için durmuştum, malumunuz uzun yolda her yerden benzin alamazsınız, burada Türkiye şoförler odası federasyonun güvenilir dedik, yemeğinide yedik çayınıda içtik fiyatları çok uygundu, arabanızıda yıkıyorlar, tuvaletlerde parasız, bence bu tesislerden dahada çok olması lazım,,,

Kırıkkale -Samsun yolu arasında ailece mola verebileceğiniz, temiz, fiyatları makul bir tesis. Tuvaletlerinin temiz, bakımlı ve ücretsiz olması tesisi canlı tutuyor.

Garip bir yer. Lüzumsuz bir çok ayrıntıya sahip bir mimarisi var. İç karartıyor. Ancak, Baktat'ın yeri el değiştirdiğinden beri buraya mecbur kaldık. Tek iyi yönü sulu yemek bulunması.

Ilgi alâka ve memnun etme çabaları yok atıl bir durum var ürkütücü bir görüntü var arpalık gibi bir durum var sanki sorunların çözülmesi için bir bin kere hareket lazım diye düşünüyorum

her uzun yola çıkışımızda mutlaka uğradığımız bir dinlenme tesisi rahat edeceğiniz bir tesis yöneticilerden ricam ise fiyatlar konusu TŞOF'na yakışır şekilde uygun hale getirilmesi

Aman aman sakın!!!!!Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Trabzon üzerine anlattıkları ile ünlü Evliya Çelebi (1648), Pitton Tournefort (1701), Hamilton (1836), Texier (1864), Trabzonlu Şakir Şevket (1878) ve Lynch (1893) yapıya önem veren kişiler arasındadır. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursa’lı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina I. Dünya Savaşı yıllarında sırası ile depo, hastane daha sonraları yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Nartex denilen giriş holüne sahip olan bina üç neflidir. Neflerden ortadaki beşköşeli, yanlardakiler ise yuvarlak birer apsisle son bulmaktadır. Nartex’ in üzerinde şapel vardır. Yapının kuzey, batı ve güneyinde üç revaklı giriş bulunmaktadır. Kubbe ve kasnağı oniki köşelidir. Kubbe monoblok dört mermer sütun, kemerler ve pandantiflerle taşınmaktadır. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hıristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır.