Kleopatra Kapısı

Görmeyi çok istediğim ama görünce hayal kırıklığına uğradığım bir yer oldu maalesef. Türkiye’de keşke restorasyon yapılmasa sadece koruma altına alınsa tarihi değerler. Konunun uzmanı değilim ama Restorasyon sadece düzlemek ya da boyamak olmamalı

Kleoptra Kapısı veya Deniz Kapısı, adını Mısır kraliçesi VII. Kleopatra'dan alan, Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunan bir şehir kapısıdır.Kleopatra Kapısı, Tarsus'un girişindedir. Bizans Döneminde inşa edilen kent surlarının Dağ Kapısı, Adana Kapısı ve Deniz Kapısı bulunuyordu. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Tarsus'u anlatırken bu kapı için iskele kapısı ismini takmıştır. Kapının yapımında Horasan harcı kullanılmıştır. Kapının kenarı at nalı şeklinde ve yerden yüksekliği 6.17 m derinliği ise 6.18 metredir. Tarsus'un 18. yüzyıl sonlarına kadar oldukça sağlam üç kapılı surları, 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmış ve sadece iki ayak üzerinde tek kemerli deniz kapısı kalmıştır.Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı General Antonius ile Tarsus'ta buluşmak üzere geldiklerinde, o zamanın limanı olan Gözlükule'de büyük bir törenle karşılanmışlar ve Deniz Kapısından şehre geldiği söylenir. Bu nedenle Deniz Kapısına Kleopatra Kapısı da denir.

Caddenin ortasında konumlanmış ayrı bir güzellik ve çekicilik katmış tarsusa görülmeye değer bir tarihi yapı.

Kleopatra Kapısı, Tarsus'un girişindedir. Bizans Döneminde inşa edilen kent surlarının Dağ Kapısı, Adana Kapısı ve Deniz Kapısı bulunuyordu. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Tarsus'u anlatırken bu kapı için iskele kapısı ismini takmıştır. Kapının yapımında Horasan harcı kullanılmıştır. Kapının kenarı at nalı şeklinde ve yerden yüksekliği 6.17 m derinliği ise 6.18 metredir. Tarsus'un 18. yüzyıl sonlarına kadar oldukça sağlam üç kapılı surları, 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmış ve sadece iki ayak üzerinde tek kemerli deniz kapısı kalmıştır.Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı General Antonius ile Tarsus'ta buluşmak üzere geldiklerinde, o zamanın limanı olan Gözlükule'de büyük bir törenle karşılanmışlar ve Deniz Kapısından şehre geldiği söylenir. Bu nedenle Deniz Kapısına Kleopatra Kapısı da denir. Kleopatra'nın hala mezarı bulunmamıştır mısırda bir çok kazı yapılmasına rağmen bulunamayan mezarı bu sehirde olduğu birçok arkiyolok tarafından söylenmektedir en son tarsusta bir evin altında bulunan tünelin bu mezarlığa gittiği hatta bir boyut kapısı okduğu söylenmekle beraber şu anda bu kazı genişletilmemiştir görülmesi gereken bir tarih kapısıdır tavsiyemdir

Tarsus bölge için çok önemli, özel tarihi ile yeni yeni keşfedilmeye başladığını düşünüyorum. Oysa çok farklı medeniyet aslında limanı olan bu yerleşim yerinden geçti. Bu nedenle daha iyi korunmaya & tanıtılmaya ihtiyacı fazla bence.Çukurova bölgesinde Mersin -Adana arasında tarihi biraz daha güçlü hissetmek isteyenler için eski tarihi evlerini, St Paul klisesini , Tarsus şelalesini ve tarihi Ulu & Eski camilerini gezmeleri öneririm. Tekrar görüşmek üzere :))

Tarihe tanıklık etmek güzel. Oradaki yerlilerin söylediğine göre eskiden kapı daha uzunmuş ve şehrin girişi niteliği taşıyormuş ama şu an sadece kapının kemeri kalmış buna rağmen çok güzel.

Tarsus’da ki tarihi zenginliği arasında görülmesi gereken yerlerden.

Tarsusun tarihinin ayak üzerinde kalmış sembol kapısı. Mersin istikametinden karayolu ile girişte yer alıyor. Yolun ortasında geçerken görebileceğiniz,çevresinde seyyar şalgamcıların olduğu tarihi kapı.

Tarsus'un sahip olduğu eski yapılardan birtanesi. Gerektiği değeri alamıyor malesef. Şuanda sadece bir dönel kavşak işlevi görüyor. Tarsus'un tanıtımından daha önemli bir yere sahip olması lazım.

Bir mersinli olarak tarsusun bu kadar bakımsız bırakılması beni çok üzüyor. Çok eski zamanlara dayanan antik bir şehir olan tarsusun buna yaraşır bir belediyecilik anlayışına sahip olmasını dilerdim.