Muradiye Cami

Cami, mevlevîhâne, imaret, çeşme ve mektepten oluşan külliye Murâdiye semtinde Saray ovasına hâkim bir tepede yer almaktadır. Günümüzde hazîresiyle birlikte cami sağlam durumdadır ve ibadete açıktır. Diğer yapıları ise tamamen ortadan kalkmış olup haklarında kaynaklardan bilgi edinilebilmektedir. Caminin kapısı üzerinde yer alan kitâbesi 839 (1435-36) yılını vermekle birlikte bugün kayıp olan II. Murad vakfiyesinin 830 (1427) tarihli olduğu bilinmektedir külliyenin mimarı belli değildir, ancak mimar Şehâbeddin tarafından yapılmış olduğu düşünülmektedir. Etrafı set duvarlarıyla çevrili olan külliyenin kuzey-güney, kuzeybatı ve kuzeydoğuda demir şebekeli birer avlu kapısı bulunmaktadır. Avluya esas giriş güney yönündeki âbidevî kapıdan sağlanmaktadır. Empire üslûbunda olan bu kapıda Hattat Râkım imzalı Sultan Mahmud’un tuğrası görülmektedir.

Muradiye Mahallesinde, Sarayiçine egemen bir tepeye Sultan II.Murat yaptırmıştır.Yazıtında tarih yoktur. Vakfıyesine ve kaynaklara dayanarak 1436'da yapıldığı sanılmaktadır.Mimarı bilinmemektedir. Yan mekanlı(zaviyeli) camilerin en güzel örneğidir. Ama mekan, arka iki kubbeli mekan ve son Cemaat yeri, avlusunda da şadırvan vardır. Cami, dış görünüşünün yalınlığına karşın, iç süslemesi yönünden XV.yy. Osmanlı Sanatının en önemli yapıtlarındandır. Mihrap ve duvarları kaplayan çiniler, Türk çini sanatının en güzel örneklerindendir. Mihrap önü Kubbeli mekanın duvarları doğacı çicek motifleri ile işlenmiş altıgen mavi, ak çini levhalarla, bunların arası da firuze renkli düz üçgen levhalarla kaplıdır.Hatayili, kıvrık dallarla çevrili üstünde kabartma çinilerden bir Palmet frizi vardır. Pencereler, rumili kıvrık dal motifleriyle süslenmiştir.Çini mihraptaki kabartma levhalar, geometrik yıldız, rumi, hayati ve Palmetlerden oluşan zengin motiflerle bezenmiştir. Buradaki renkli sır ve sıraltı tekniği başarılı bir biçimde kullanmıştır.Aynalıktaki pano, rumili kıvrık dallar arasında iki dize kufi ve biri Aynalı iki dize nesih yazı ile süslüdür. Çinilerde sarı egemendir; Rumi motif çokça kullanılmıştır. Ayrıca, rozet, şakayık ve karanfil de görülür.

Restorasyon sürecinde2. Murat tarafından 1443 yılında köprü ile birlikte yaptırılmış. Osmanlı sultanlarının yaptığı camilere selatin camisi denir. Külliye şeklinde yapılmış 20 30 dönüm kadar cami,imaret, kervansaray, medrese,fırın,ambar,bozahane ve mumhane (zeytinyağı kırmızıya boyanır vakıf malı karışmasın insanlar yemesin diye)2. Murat dedesi Orhan Gazi'nin iznik külliyesinde yaptığı gibi beline peştemal kuşanıp halka aş dağıtmıştır.Kurtuluş caddesi üzerinde satılmış kervansaray çeşmesini Uzunköprülü İsmail Hakkı balkas çeşmenin 1850 lerde mevcut olduğunu belirtiyor.20 tonluk su haznesi varmış. Kentin en önemli su kaynağıydı maalesef günümüzde yok.

1443 veya 1444 yıllarında sultan 2. murat han tarafından yaptırılan selatin camisidir. cami ve çevresinden günümüze sadece cami ve küçük bir haziresi ulaşabilmiştir. ilk yapıldığı dönemde külliye özellikleri taşıdığı düşünülmektedir. eski kaynaklarda cami kubbeli olarak yapıldığı yazmakla birlikte ilerleyen yıllarda yapılan onarımlarda kubbesi beşik çatı olarak değiştirilmiştir. sultan 2. muratın uzunköprüyü çok sevdiği bilinmektedir. rumeli ve anadolu arasında geçiş güzergahı olan cisr-i ergene şehrine 2. murat çok önem vermiş olup bir çok eser kazandırmıştır. maalesef günümüze bu eserlerin bir çoğu (başta çeşmeler olmakla beraber) ulaşmamıştır. cami şu an restorasyon sürecinde olup bir an önce tamamlanmasını sabırsızlıkla beklemekteyim. zira osmanlı camiileri içinde 15. yy özelliği taşıyan bursadaki camiler dışında pek eser kalmadı.

Sultan 2.Murat camii sultan 2.murat tarafindan 1443 yilinda uzunkopru ile birlikte yaptirilmis 1444 yilinda hizmete acilmistir. Selatin camiilerindendir. Asil etrafindaki imaret ve medreseyle birlikte bir kulliyenin parcasi olarak yapilmis olsa da sadece cami gunumuze ulasmistir. Camideki kitabeye gore sultan 2 murat tarafindan yaptirildigi 1621 yilinda ise 2.osman tarafindan tamir ettirilmistir. Lutfen bu eserlere sahip cikalim tesekkurler

Edirne'nin  Uzunköprü ilçesinde 2. Murat tarafından 1444 tarihinfe yapılan  Muradiye Camii 570 yıldır dayanıklılığıyla hala hizmet veriyor.Osmanlı dönemine ait beşikörtülü camilerin en büyüğü olan Muradiye Caminin sağ ön köşesinde kesme taştan yapılmış tek şerefeli minaresi bulunuyor. Caminin çatısı Sultan 2. Murat tarafından beşikörtülü yapılarak kurşunla kaplantılmış.Caminin avlusunda ise Otağ Çadırını andıran şadırvan bulunuyor.Şadırvanın üst çatısı piramit biçiminde bir külahla örtülü olup sekizgen prizma biçiminde.Sekiz musluğu olan şadırvanın her musluğun önünde, üstü ahşap beton oturma yerleri ve suların etrafa sıçramaması için derin bir yalak bulunuyor.

Cami ne yorum yazalım isteyen gider istemeyen gitmez ama camilerin en büyük sorunu temiz tuvalet olmayışıdır para alırlar ama temizlik sıfır. İnşallah düzelir bence düzelmez.

Kültür abidesi....Aile ve arkadaş fark etmez her an her şekilde ziyaret edilebilecek .az çok tanınan bilinen .az çok ta sevilen. Değeri daimi olmasını diledigimiz. Sizinde dileyecegi .kültüre uygun hareket eden bir yer. Gün ay yıl ve seneler daima birbirini takip etti. Ve ve yine gelinen yer daha önce gelinen bir yer unutulmaz bir zaman...

Günümüzde Muradiye camisi adı ile anılan cami, yeni kurulan. Ergene kentinde Sultan II.Murat tarafından köprü ile beraber 1443 yılında yapılmıştır.Osmanlı sultanlarının yaptığı camilere selatin camisi denir. Muradiye camimiz de bir selatin camisidir. Osmanlı tarihleri ve Edirne vilayeti salnamelerine göre cami beş yüz kişiyi alacak büyüklüktedir.Sultan II.Murat Ergene kentinde yaptırdığı, döneminde dünyanın en uzun taş köprüsü ve camisine çok değer vermişti. Ergene kentinde oluşturduğu vakıf külliyesinin açılışında, büyük bir alçak gönüllülükle caminin mumlarını kendi elleri ile yaktıp, Edirne'den davet ettiği ve Ergene kentinden katılan konuklarına yemekleri kendisi üleştirmiştir.Muradiye camisinin ilk yapımında kubbeli olduğununa dair minyatür resimler bulunduğu da belirtilmektedir.Caminin ön, arka ve yan saçak örtüleri düz çatı olarak yapılmıştır. Sağ ön köşede kesme taştan yapılmış tek şerefeli bir minaresi vardır.

Edirne'ye gelindiginde muhakkak ziyaret edilmesi gereken tarihi camilerden.