İBB Casa Botter

İBB tarafından kisa bir süre önce bizlere kazandırılan Casa Botter'de güncel dergiyi gezme fırsatı buldum. İstiklal Caddesi üzerinde ve Şişhane Metro durağının 1 dakikalık mesafesinde. Restore edilen kısımları gayet güzel olmuş.

II. Abdülhamid’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için saray mimarı İtalyan Raimondo D’Aronco’ya 1901 yılında inşa ettirilen İstanbul’daki en eski Art Nouveau yapı Botter Apartmanı'nın IBB tarafından restorasyonu yapılan kısmının halka açılması üzerine bir çok İstanbullu gibi ben de heyecanla yapılan işin meyvelerini görmeye gittim. Girişi Düşler Hakikatler Sergisine ev sahipliği yapıyor. Üst katında yine sanat eserleriyle bezeli bir kütüphane-ofis var. Kütüphane raflarında Arkeoloji ve Sanat Yayınları'nın kitaplarının olması benim fazlasıyla ilgimi çekti. Umarım sonradan başka amaçlarla yeniden düzenlenmez ve kitaplar bu konseptte çoğalarak rafları doldurur. Kalabalık azalmaya başlayınca ben buradan çıkmam sanırım.

Restorasyon öncesi şantiye gezisine de katılmıştım ve Casa Botter’in önceki bakımsız, terk edilmiş halinden şimdiki ‘yaşayan’ haline dönüştüğünü görmek çok sevindirici. Emeği geçen herkese çok teşekkürler!Bu binanın hem mimari hem de kültürel açıdan kent hafızası için önemi çok ama ÇOK büyük. En başta Art Nouveau stilinin şehirdeki ilk örneği ve kentin ilk moda evi.Naçizane görüşüm/eleştirim: Binanın ihtişamını yansıtacak şekilde özellikle mobilya seçiminde / malzemesinde daha Art Nouveau stilini yansıtan seçimler yapılabilirdi. Buranın orijinalinde bir moda evi olduğunu düşünürsek kütüphane ve sergi kısmı moda tasarımı, moda fotoğrafçılığı, moda endüstrisi, vb. alanlara özel olsa sanırım bina ve kültürüne daha sadık kalınmış olunur. Mesela sergi katında Orta Anadolu’daki göllerin zaman içinde nasıl hızlıca kuruyup yok olduğunu gösteren bir çalışma gördüm ve kendi içinde başarılı bir fotoğraflar bütünü olmasına rağmen açıkçası mekanla bağlantısını kuramadım. Kısaca her telden çalmak yerine mekanın ruhuna uygun, modayla alakalı bir tema bence daha başarılı olabilir.

İstiklal Caddesi üzerinde 235 numarada yer alır. Bugünkü İsveç Konsolosluğu binasının yanında 1900'lerde inşa edilmiştir. Padişah II. Abdülhamid tarafından sarayın resmi terzisi ve modacısı olan Hollanda uyruklu Jean Botter için yaptırılan bina, dönemin ünlü mimarı Raimondo D'Aronco'un eseridir. Örnekleri daha çok Avrupa'da görülen aynı binada hem iş yeri hem de konut bulunması uygulamasının gerçekleştirildiği İstanbul'daki ilk yapıdır.Cephesi bitki motifli bordürler, çiçeklerle bezenmiş insan başı figürleri ile süslü Botter Apartmanı, İstanbul'da inşa edilmiş Art Nouveau tarzı ilk bina olması nedeniyle mimarlık tarihi açısından önemlidir. Türkiye'de inşasında çelik konstrüksiyon kullanılan ilk apartman ve Pera Palas Oteli'nden sonra asansörü olan ikinci yapıdır.Botter Apartmanının giriş katı, Botter Moda Evi" adıyla Türkiye'nin ilk modaevi olarak kullanılmıştır. Birinci derecede korunması gereken kültür varlığı olarak tescillidir."

Bina çok güzel bir restorasyonla İstanbul'a kazandırılmış. Sergi güzel seçkilerden oluşmuş. Çalışma ofisi iyi düzenlenmiş. Önünden geçip gitmeyin.

Yıllardır İstiklal Caddesinde hiç dikkatimizi çekmeksizin metruk bir şekilde varolan bu değerli ve tarihi binayı restore edip ortaya çıkaran ve hayatımıza katan İBB ekibini kutlamak gerekir. Pera'nın ilk çelik konstrüksiyon binası olan ve Pera Palas otelinden sonra asansörlü ikinci yapı olma özelliklerine de sahip olan Art Nouveau stiline sahip Casa Botter, İtalyan mimar Raimondo D'Aranco tarafından II. Abdülhamid'in terzisi için inşa edilmiş. Restorasyon sonrası giriş katı sergi alanı olmuş, üst katta ise gerçekten çok çeşitli ve değerli kitapların bulunduğu okuma alanları yer almakta. Mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

İstanbul'un kalbinde Beyoğlu'nda, Şişhane metro istasyonu İstiklal caddesi çıkışından 2 dk yürüme mesafesinde tarihin ve sanatın bütünlüğünü ortaya koyan eşsiz bir yapı. İlk açıldığı günlerde eminim daha da çok yoğun oluyordur ancak şimdilerde hafta içi daha sakin ve gezmesi keyifli. Giriş katında sizi çokça geniş olmayan bir sergi karşılıyor, hemen yan tarafta ise Casa Botter mimarisinin taçlandırdığı eşsiz merdivenler ve tarihi detaylarıyla 2. kat bulunuyor, bu katın içerisinde kitaplar dergiler ve çalışma alanları yer alıyor, bu kat ile ilgili en büyük eleştirim ortamın ruhuna ve ambiyansına uygun mobilyalar ve dekorasyon tercih edilmemiş olmasıdır, içerisinde bulunan mobilyalar çok daha şık, yeni ve bauhaus mimarisini yansıtıyor ancak Casa Botter için daha nostaljik , retro ve antika ürünler eminim ki daha anlamlı ve güzel dururdu. Ancak üst katların da restore edildiği gördüm ve inanıyorum ki daha da güzel bir biçimde diğer katları da kullanıma sunacaklardır. Yıllardır bu şehrin kalbinde dışından ne anlamını ne ruhunu bildiğimiz bu özel yapıyı görkemli bir şekilde açılışını yapmaya layık görüp, bu şehrin ve barındırdığı tarihinin en güzel ve özel bir şekilde hem bizlere hem de turizme katkı sunmasına öncülük eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'na ve İBB Miras ekibine teşekkür ediyorum.

Bayramın ikinci günü ve şehirdışından gelen arkadaşlarımızla müze ve tarihi yerleri gezdik. Tarihi yarımada’da Arkeoloji müzesi, İslam eserleri müzesi, Yerabatan Sarnıcı… her yer açıktı. Daha sonra saat 15:00 gibi İstikla’e gelip Casa Botter’ı da gezelim dedik. Kapalıydı. Haliyle tatilde, onlar da tatile gitmişler. Bu arada kapalı oldukları konusunda hiçbir yerde bir bilgi göremedik. Bu yorumu yazdığım esnada Google’a göre açık.