Antalya Arkeoloji Müzesi

Ülkenin en nadide arkeoloji müzelerinden biri. İstanbul Arkeoloji müzesinden sonra en fazla etkilendiğimiz yer oldu. Roma ve Hellenistik dönemin benzersiz eserleri sergileniyor. Heracles heykeli ve lahiti en etkileyicileri arasında. Ayrıca devasa Hermes heykeli, imparator Hadrian heykeli ve dansçı kız heykeli çok etkileyici. Ağırlıklı olarak Perge antik kenti bulguları yer alıyor, ayrıca yurtdışına yasadışı yollardan kaçırıldıktan sonra hukuksal mücadele ile yeniden ülkeye kazandırılmış önemli eserler de sergileniyor. Müzeyi gezdikten sonra mutlaka bölgedeki kentler Side, Perge, Aspendos, Patara, Xantos, Olympos ve Myra da ziyaret edilmeli. Bu harika müzede emeği geçen tüm bilim insanlarımıza minnetlerimi iletiyorum. Son olarak, böylesi nadide eserler içeren bir müze binası bu kadar eski görünmemeli. Sanırım bir restorasyon ve yenileme gerekiyor. Son yıllarda ülkedeki pek çok müzede bu tip modernizasyon çalışmaları yapıldı, umarım burası da yakında böylesi bir yenileme projesine dahil edilir. Böylesi uluslararası bir değerimiz daha iyi bir görüntüyü hak ediyor.

Antalya'ya gelip burayı görmemek gerçekten büyük bir eksiklik, sadece tarih değil, geçmişi bilerek geleceğe ışık tutmak açısından çok önemli bir yer.

Arkeoloji müzesi temasıyla dolu dolu güzel bir müze. Kapalı alan iyi iklimlendirmeli, sıcak saatleri değerlendirmek için iyi bir alternatif. Yaklaşık 45 dk kadar sürüyor çocuklarla. M.Ö.4000 yıllarından günümüze eserler sıralanmış, en dikkat çekenler pergel bölgesinden Roma dönemine ait mermer heykeller. Kendi ücretsiz Otoparkı var girişinde. Müzekart (60tl yıllık) ile giriş yapılıyor.

Antalya Müzesi, 30.000 metrekareyi kaplayan bir alanda 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşmaktadır. İnsanlık tarihine kesintisiz tanıklık etmiş Anadolu topraklarının en zengin geçmişe sahip köşelerinden biri olan Antalya Bölgesi'nin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi Likya, Pamfilya ve Psidia'nın önemli bir bölümü Antalya Müzesi'nin sorumluluk alanını oluşturur. Müzede sergilenen eser sayısı 5.000 kadardır. 25.000 - 30.000 kadar eser ise müzede sergilenmektedir be korunmaktadır.Buraya kadar olan bilgileri Vikipedi den aldım ,hepsi aklımda kalmadı çünkü.Lahitler,heykeller ,sikkeler ,seramikler ,sütun başlıkları ,rölyefler vb.heykeller kesinlikle gezilmeli.Geniş bir bahçesi ve turistik eşya ,kitap vb.satıldığı bir satış mağazası var.Çay kahve vbalabileceğiniz bir cafe var .Giriş ücreti 200 tl yazıyordu fakat öğretmen kimlik kartı olan öğretmenlere ücretsiz ve sanırım öğrencilere de ücretsizdir.Bahçede bir de horoz tavuk ve tavus kuşlarının olduğu tel örgülü bir kafes de mevcut.Oldukça büyük ,en az iki saat ayrılmalı bu müzeyi gezmek için.Oto parkı da var .Biz bilmediğimiz için dışarıya parkettik. Bir de çocuklar için bir bölüm yapmışlar çok hoşuma gitti.Türkiyedeki bazı önemli antik kentlerin küçük modelleri yapılmış ve kısa yazılarla öğretici olmuş.Mutlaka gidip görülmesi gereken bir müze.

Müzekart'ınız yoksa giriş 75tl yetişkinler için. Çok çok çok güzel düzenlenmiş, insanı hayrete düşürecek güzellikte eserlerle dolu. Belki de çok düşük beklentilerle gittiğim için olabilir, hiç bu kadarını beklemiyordum, hayranlık duyarak çıktım. Biz kapanma saatine yakın giriş yapabildiğimiz için biraz koşturarak gezmek zorunda kaldık, keşke vakitlice gitseymişiz de doya doya gezseymişiz.

Tüm antik çağlara ait kalıntıları, Antik Yunan ve Roma dönemi heykelleri ile bölgenin tarihsel gelişimini gösteren çok zengin bir müze. Yolunuz düşerse görmeden geçmeyin.

Müzeyi beğendim. Yalnızca galiba çocuklarımıza müzenin nasıl gezileceği konusunda yol göstermemiz gerekiyor. Çünkü özellikle toplu şekilde müze gezisine gelen çocuk grupları müzeyi bir oyun alanı sanıyor ve koşturmaca başlıyor. Bu durumda güvenliklerin, müze yönetiminin, grup rehberinin sorumluluklarının yerine getirmediğini görüyorum. Değerlere hep birlikte sahip çıkalım.

Heykel sanatına olan zaafım en çok burada başımı döndürdü. Türkiye'deki tüm arkeoloji müzelerini gördüm ama Antalya bambaşka bir yerde. Muhteşem bir zenginlik! Yunan mitolojisindeki tüm tanrılar sizi kudretle selamlıyor. Sadece müze binası daha bakımlı olabilirdi, keyifli bir seyir yapamıyorsunuz her şey fazla iç içe. Binanın yenilenmesi şahane olur.

Antalya’ya gelince gidilmesi gereken müzelerden biri kesinlikle içerideki parçalar hakkında verilen bilgiler de güzeldi, içeri müzekartla girebiliyorsunuz. Şansımıza ufak bir tiyatro oyununa da denk geldik,hoştu. Çıktıktan sonra da müzenin kafesinde orman meyveli Antalya Karlısı denedik ve beğendik.